Grup toplantısında, Başbakan Erdoğan ve oğlu ile ilgili ses kayıtlarını dinletip Başbakan'a iki seçenek önerisinde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ya helikopteri al yurt dışına kaç, ya da başbakanlıktan istifa et. Göreceksiniz. Devleti soyan başbakanlık koltuğunda oturamaz. O koltuktan gitmesi lazım. Çünkü Hırsızdan başbakan olmaz" dedi.

''Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yeni bir gün... Anayasaının bir kaç maddesine değinmek istiyorum. Türkiye devleti bir cumhuriyettir. Saltanata son verdik, halkın iradesini egemen kıldık. Her aşamada demokrasiyi geliştirdik'' diyerek halka ve milletvekillerine seslenen Kılıçdaroğlu, "Bir ülkenin başbakanı kendi ülkesini soymakla görevlendirilmiş adeta. Çoluk çocuk bütün aile işin içinde. Emin olun Erdoğan'a üzülmüyorum. Üzüldüğüm onların çocukları. Kendi hırsızlığına ortak ediyorsun. Nasıl bir babasın sen" sözleriyle Başbakan'a yüklendi.

Konuşması sık sık 'Hükümet istifa' sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, herkesin din dil ırk cinsiyet din mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin eşit olduğunu vurguladığı konuşmasında ''10. maddede kanun önünde eşitlik var. Hiçbir kişiye imtiyaz tanınamaz. Herkes kanun önünde eşittir. Seçimle bir iktidar gelir, Cumhurbaşkanı en çok oyu alan partinin liderini hükümeti kurmakla görevlendirir. Güven oyu alır Başbakan olur. Devlet olmaz, devleti yönetir. Uyumlu devlet yönetimi için çaba harcar. Devletin yapısı güçler ayrılığına göre inşa edilmiştir'' dedi.

Bakanların yolsuzluk fezlekelerinin hasır altı edildiğini dile getiren CHP Genel Başkanı, konuşmasında özetle şunları kaydetti:

''17 Aralık'ı artık ezberledik. İki önemli olay oldu. Birinci olay genç bir çocuk Salih Yiğit Tekin TBMM önünde 'açım' diye kendisini yaktı. 10 Gün sonra da öldü. Hangimiz hatırlıyoruz. Gencecik birisi. Tek çare olarak TBMM'yi görüyor. Açım diyor ve kendisini yakıyor. İkinci olayı artık tüm dünya biliyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Hepimiz biliyoruz. Bilmek istemeyen bir kişi var. Onun da artık cilaları ağır ağır dökülüyor. 

Utanmıyor da zaten. Farklı bir insan. Bizim halkımızın alışık olmadığı bir tip bu. İnsanlar utanırlar. Ama bunda öyle bir kavramın olmadığını görüyoruz. Adı yolsuzluğa bulaşan dört bakan yolsuzluğun hemen sonrasında bütün programlarını iptal edip Ankara'da kaldılar. Çünkü müdahale etmeleri gerekiyordu. Önce isitfa etmediler direndiler. Başbakanla beraber otobüsün üstüne çıkıp el kaldırdılar. Biz beraberiz mesajı verdiler. Yok birbirimizden farkımız dediler. Ama sonra dördü istifa etmek zorunda kaldı. Biri başbakanı açık bir şekilde suçladı. İlk defa bir bakan istifa ederken yolsuzluğun asıl kaynağının Başbakan olduğunu itiraf etti. Bütün TV'lerin önünde oldu bu.

Bakanların çocukları yatak odalarındaki kasalar milyonlarca dolar avro ve türk liraları. Oluşturulan havuzlar. Yandaş medya için... 630 milyon dolara.. Müteahhitlere verilen ihaleler. Bütün bunları yok etmek istiyorlar. Bunları yok edebilirler mi? Emin olun edemezler. Boyutu o kadar büyük ki bunu örtecek bir bez daha dünyada üretilmedi.

Bu olaylar olduğunda ben Erdoğan için özel bir deyim kullandım. Başçalan diye... O zaman bazı arkadaşlar çok ağır bir ifade dediler. Ama artık bugün anladık ki kendisi Başçalan. Dün internete düşen ses kayıtları bütün gerçeği ortaya koyuyor. Şimdi gelin o gerçekleri hep beraber izleyelim.

Başçalan diyorum. Bilinçli söylüyorum. Operasyonun yapıldığı sabah. 8'i 2 geçiyor. Başbakan oğlunu arıyor. Oğlum evinde ne var ne yok bunları çıkar tamam mı diyor. Sabahın sekizi... O anlayamıyor tabi. Bir iki sefer soruyor. Bir daha anlat baba diyor. Sabah mahmurluğu işte. Bende ne olabilir ki baba senin paran var kasada diyor. Saat 11. 17 aynı gün... Sıfırlayın dedikten sonra. Aileyi toplıuyorlar. Bütün aile bir arada... Amca dayı yeğen kardeşler parayı nasıl yok edecekler onun arayışı içindeler. Ama Erdoğan rahat etmiyor bir daha soruyor. Parayı tümüyle sıfırlamakta fayda var diyor. O da tamamıyla sıfırlayacağız diyor. Saat 15.39... Yine Erdoğan soruyor. Sana verdiğim görevler tamam mı Bilal? Bilal bir kısmını hallettik geri kalan kısmını da karanlık olunca halledeceğiz diyor. Aynı gün gece 23.15'te... Bilal söylüyor. Büyük ölçüde şey yaptık diyor. Büyük ölçüde şey yaptık derken parayı sıfırladınız mı? Bilal bir 30 Milyon avro gibi bir miktar daha var diyor. Bi 30 Milyon avro gibi bir miktar daha var. Yani henüz sıfırlayamamışlar. Eritemedik henüz. O gece geçiyor ertesi gün saat 10.58... Baba yine soruyor. Tamamen sıfırlandı mı? Hala para var. Samandıra ve Maltepe paraları var. Erdoğan uyarıyor. Açık konuşma diyor izleniyoruz.

Değerli arkadaşlarım bunları söyleyen bu ülkede başbakan olan birisi. Beni üzen de bu... Rahatsız eden de bu... Bir ülkenin başbakanı kendi ülkesini soymakla görevlendirilmiş adeta. Çoluk çocuk bütün aile işin içinde. Emin olun Erdoğan'a üzülmüyorum. Üzüldüğüm onların çocukları. Kendi hırsızlığına ortak ediyorsun. Nasıl bir babasın sen!

Manisa'da bir öğrencinin çantasından bez çıkıyor. Hırsız var yazıyor üstünde. savcı siz başbakana hakaret ettiniz diyor. O savcıya sesleniyorum. Başbakanın hırsızlığı ayyuka çıktı. O öğrenciyi suçlamayın.

Erdoğan diyor ki ben bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim. Hırsızlık babadan evlada geçer. Evlattan babaya değil. Aynen bugünü anlatmış.

Akşam Başbakanlık diyor ki montajdır. Benim sesim değil demiyor. Bunlar montajdır diyor. Bugün bir itirafta daha bulundu. Kriptolu telefonlar da dinlendi diyor. Yolsuzluğu ört diye kriptolu telefon verilmedi devletin sırlarını sakla diye verildi. Demek ki bu konuşmaların hepsi doğru. Biz en az üç dört kanaldan doğrulattık. Ağrı ve Erciyes dağı ne kadar gerçekse bu ses kayıtları da o kadar gerçektir.

Daha arkası gelecek bunların öyle söyleniyor. Nasıl milletin önüne çıkıyorsun sen. Nasıl milletin yüzüne bakıyorsun. Daha hala inananlar var ne yazık ki. Ar damarın yok mu senin yahu.''
Editör: TE Bilisim