İBB'NİN KISIRKAYA'DAKİ TOPLAMA KAMPINA KARŞI PROTESTO EYLEMLERİ DEVAM EDİYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Sarıyer’in Kısırkaya köyünde inşa ettiği dev hayvan barınağına tepkiler sürüyor. 31 Ocak’ta Kısırkaya'da inşası devam eden bu tesisin önünde protesto düzenleyen hayvan hakları savunucuları, 28 Şubat’ta Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı binası önünde tekrar bir araya gelecek. Dev hayvan barınağına uluslararası tepkiler de çığ gibi büyüyor.

 

Söz konusu tesisin, Başkan Kadir Topbaş’ın beyanı ile 20.000 hayvan kapasitelik olacağını, hayvan haklarından uzak bir şekilde faaliyet göstereceğini ve çok kısa bir süre içerisinde bir hayvan tecrit merkezine dönüşeceğini ifade eden hayvan hakları savunucuları, tesisin kapatılması gerektiğini ve hâlihazırda statüsü değiştirilmeyen arazinin ikinci derece SİT alanı olarak kalması gerektiğini söylüyor.

31 Ocak’ta İBB’nin “Kısırkaya Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi ve Bahçeli Yaşam Alanı” önünde toplanan hayvan hakları savunucuları, sembolik olarak tesisin kapısını ve çitlerini sökmüş, bunun İBB’ye bir uyarı niteliğinde olduğunu ifade etmişlerdi. İBB Başkanı Kadir Topbaş, Kısırkaya’daki dev hayvan barınağına benzer bir barınağın da İstanbul’un Anadolu Yakası’nda inşa edileceğini duyurmuştu.

 

28 Şubat’ta İBB önünde eylem var

 

Kısırkaya’da inşa edilen tesisin, bölgenin ranta açılması için bir bahane olduğunu savunan Bağımsız Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri, Dört Ayaklı Şehir, İstanbul Kent Savunması, Kısırkayalılar Derneği, Kuzey Ormanları Savunması ve Yeryüzüne Özgürlük Derneği, kentsel dönüşüme, bu dönüşüm önemli birer ayağı olarak ormanların yok edilmesini ve imara açılmasını, sokak hayvanlarının toplatılmasına ve şehirden uzaklaştırılmasına karşı çıkan herkesi bir kez daha protestoya çağırdı. 

Aktivistler, Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nde belirtilen “geçici hayvan bakımevi arazi seçimi” kriterlerinin hiçbirisini karşılamadığını ve devletin, yargının, mevzuata aykırı bir şekilde inşaatı tamamlanan dev hayvan barınağını görmezden geldiğini belirterek “Birkaç hafta önce, çok sayıda kent, doğa ve yaşam suçu işlenen Kısırkaya tecrit merkezinin önündeydik; buranın nasıl sonuçlar doğuracağını kamuoyuna açıkladık. Aynı endişeleri taşıdığımızı; tek bir hayvanı, tek bir ağacı dâhi gözden çıkarmayacağımızı, bu rant ve soykırım projelerine karşı çıkacağımızı bir kez daha haykırmak için 28 Şubat Cumartesi günü saat 13:00’da, bu defa İBB’nin Saraçhane’deki başkanlık binası önünde olacağız” açıklamasında bulundu.

 

TOPLAMA KAMPLARINA ULUSLARARASI TEPKİ ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

 

Yunanistan’da Türk yetkililer, eylemcilerin mektubunu geri çevirdi

 

Bugün, Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Türkiye Büyükelçiliği önünde toplanan 269Life Greece adlı hayvan hakları örgütü ve Yunanistanlı hayvan hakları savunucuları, söz konusu dev hayvan tecrit merkezini protesto etti. Eylemin sonunda aktivistler, 3 hayvan özgürlüğü/vegan grubun ve 8 hayvan hakları örgütünün imzaladığı ve Kısırkaya’daki dev hayvan barınağının kapatılmasını talep eden mektubu Türkiye Cumhuriyeti Atina Büyükelçisi Kerim Uras’a ulaştırmak istedi ancak Türk yetkililer mektubu geri çevirdi.

 

Rusya’da polis, eylemcileri konsolosluk binasına yaklaştırmadı

 

Geçtiğimiz Cuma günü ise, Rusyalı hayvan hakları aktivistleri, Moskova’daki Türkiye Büyükelçiliği önünde toplanmaya çalışmış, Rus polis teşkilâtı tarafından eylemleri engellenmişti. Engelleme üzerine, büyükelçilik binası karşısında pankartlı eylem yapan Alliance For Animals adlı grup, büyükelçiliğe dev hayvan barınağı konusunda mektup ulaştırmak istese de Türk yetkililer mektubu almayı reddetti. 

 

İsviçre ve Almanya: Turist boykotu kampanyası yolda...

 

İstanbul’dan yapılan toplama kamplarına karşı uluslararası dayanışma çağrısına, İsviçre ve Almanya’dan hayvan hakları örgütleri de kayıtsız kalmadı.Tierschutzbund Zürich ve Animal Welfare Foundation Berlin adlı hayvan özgürlüğü oluşumları, Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve Bern Büyükelçisi Mehmet Tuğrul Gücük’e dün bir mektup yollayarak İBB'nin toplama kampı projelerinin iptal edilmesini talep etti. Sokak hayvanlarının yok edilmesi anlamına gelen bu projelere devam edilmesi durumunda Avrupalı turistlere Türkiye’ye gitmeme çağrısında bulunarak boykot kampanyası başlatacaklarını da duyurdu.



ÇAĞRI: KISIRKAYA VE PENDİK ÖLÜM KAMPLARINA KARŞI 28 ŞUBAT CUMARTESİ İBB ÖNÜNE!

 

Kısırkaya’nın ne kadar büyük bir toplama kampı olduğunu, sokak hayvanları için nasıl bir tecrit merkezi olacağını 31 Ocak’taki eylemde hep birlikte kendi gözlerimizle gördük. Doğal yaşam alanları, insanlar tarafından, beton yığınlarla yıllar önce ellerinden alınmış bu hayvanlara, sokaklarımızdaki kuytu köşeler bile iktidar tarafından çok görülüyor. Bizler, daha yanı başımızdayken, sokaktaki hayvanların her türlü şiddete, taciz, tecavüz, işkenceye maruz kalmasına, alınıp satılıp, dövüştürülmesine, hamisi tarafından terk edilmesine, ormana atılarak öldürülmesine engel olmaya yetişemezken, onları, gözden ırak olan bu toplama kampında, idaresindeki barınaklarda hak ihlali, öldürme, işkence, ormana atma sicili hayli kabarık olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden nasıl koruyacağız?

Mevzuatın işaret ettiğinin aksine, sert rüzgârlara açık, kaygan toprak üzerine, uçurumun kenarına inşa edilmiş, 20.000 hayvanın şehirden kopartılarak kapatılacağı Kısırkaya’da hayvanlar, gönüllülerin erişiminden uzak, onlarla nasıl ilişkileneceğini dahi bilmeyen çalışanların insafına bırakılacak. Devletin rant, tecrit ve itlaf mantığıyla kurulan bu toplama kampında kimse duymadan, bilmeden katledilebilecekler. Üstelik Kısırkaya'daki toplama kampı, İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın bizzat açıkladığı üzere İstanbul'daki sokak hayvanlarının tek cehennemi olmayacak: Anadolu yakasının da bir Kısırkayası olacak. Pendik'te inşasına kısa bir süre sonra başlanacağı “müjdelenen” merkezde, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından, ranta, imara, talana açılan İstanbul'un doğu ve güneydoğusundaki ormanlara terk edilmiş binlerce hayvan da  önce tecride, sonra sistematik itlafa maruz kalacak. 

Böylece şehrin en kadim sakinlerinden olan sokak hayvanları, kentsel dönüşümle, mega projelerle, şehir içi mahallî yerleşimlerin şehrin dışına doğru sürgününe kılıf sağlayan afet yasalarıyla ve 3. köprü, 3. havalimanı inşaatlarıyla devasa bir şantiye alanına dönen şehir alanından tamamen silinmiş olacak. Hayvan katliamlarını öngören bu mega yapılar ve projeler tamamlandıktan sonra ise, söz konusu alanlar ranta açılacak. Sokakları, ormanları ve hayvanları katledilmiş İstanbul, küresel kapitalizme entegrasyonunda bir adım daha ilerlemiş, kendisini bekleyen felaketlere, çığırından çıkmış toplumsal şiddet ve kötülük sarmalına ve topyekûn imhaya bir adım daha yaklaşmış olacak. 

Sokaklarda hayvan olmamasının, modernliğin ve batılılaşmanın bir göstergesi olduğunu dilinden düşürmeyen iktidarın, batı medeniyetinin altında yatan katliam pratiklerine, soykırımla toplu imhalara öykündüğünü biliyoruz. Devletler için en çabuk gözden çıkarılabilir olanların, toplumsal ilişkiler ağının en çok ezilen, hakkı korunmayan, kanunun alanına girmeyen, adalet taleplerinde sesi duyulmayan hayvanlar olduğunu biliyoruz. Şehirler, insanlar, ormanlar yok edilirken, binlerce, milyonlarca hayvanı gözlerini kırpmadan yok edebileceklerini biliyoruz. Biliyoruz çünkü bu topraklardaki katliamları unutmadık: Devletin taammüden işlediği sayısız cinayeti, rant için yakılan ormanları, kâr uğruna öldürülen yüzlerce Soma maden işçisini; Kürtleri, Süryanileri, Rumları, tehcir ve soykırımla katledilen Ermenileri; Roboskî’yi unutmadığımız gibi, İBB’ye ait Hasdal Barınağı’nda bir gecede öldürülen 70’e yakın yavru köpeği, açlıktan, birbirlerini yiyerek ya da delirerek ölmeleri için ormana atılan binlerce hayvanı, üzerlerine bomba yağan katırları, eşekleri, koyunları, bütün hayvanları unutmadığımız gibi… 

Birkaç hafta önce, çok sayıda kent, doğa ve yaşam suçu işlenen Kısırkaya tecrit merkezinin önündeydik; buranın nasıl sonuçlar doğuracağını kamuoyuna açıkladık. Aynı endişeleri taşıdığımızı; tek bir hayvanı, tek bir ağacı dâhi gözden çıkarmayacağımızı, bu rant ve soykırım projelerine karşı çıkacağımızı bir kez daha haykırmak için 28 Şubat Cumartesi günü saat 13:00’da, bu defa İBB’nin Saraçhane’deki başkanlık binası önünde olacağız.

 

Rantsal dönüşüme, şehrin ve yaşamın talanına, ormanların ve şehir hayvanlarının topyekûn imhasına karşı çıkan, yaşamdan yana saf tutan herkesi hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

 

TARİH: 28 Şubat 2015 Cumartesi saat 13:00

YER: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı önü, Saraçhane (toplanma yeri duyurulacak)

 

Editör: TE Bilisim