Kanal D'nin; başrollerini Damla Sönmez, Barış Kılıç ve Canan Ergüder'in paylaştığı, Serap Aksoy, Atilla Şendil, Yiğit Kirazcı, Arif Pişkin, Sercan Badur, Meltem Pamirtan, Berk Yaygın, Münire Apaydın, Zeynep Köse ve Pınar Afşar'ın eşlik ettikleri, senaryosunu Melis Civelek'in Sırma Yanık'la kaleme aldığı, yapımcılığını Medyapım'ın üstlendiği ve Merve Girgin'in yönettiği Güllerin Savaşı, yakında Kanal D'de başlıyor.

Genel Hikaye:

Güllerin Savaşı, masum bir çocukluk hayalinin gerçek bir kabusa; önce bir genç kızın, sonra ailesinin ve tüm sevdiklerinin felaketine dönüşmesinin hikayesidir. ‘Gibi’ olmak isterken, ‘O’ olmanın, yitirilen masumiyetin ve insanın kendi benliğinden bir başkasına dönüşmesiyle yaşanan, manevi çöküşün hikayesidir.

İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde doğup, mahallenin ‘öteki’ ucunda, babasının bahçıvanlık yaptığı köşkte büyüyen Gülru’nun, 6 yaşından beri tek bir dileği vardır; büyüyünce köşkün güzeller güzeli kızı Gülfem gibi olmak.

Gülru, doğduğu hayat ile içinde olduğu hayat arasında dağlar kadar fark olsa da, iki hayatı da acısıyla tatlısıyla sahiplenmiştir. Onu çok seven ama maddi manevi kompleksleri yüzünden köşk ve okul dünyasını düşman bilen Mert’le ite kaka sürdürdükleri bir çocukluk aşkları vardır.

Gülfem'in yıllar sonra evine dönmesiyle, Gülru’nun çocuksu hayranlığı alevlenir. Gülfem'in ilk kalp kırıklığı olan unutulmaz aşkı Ömer’in, Gülru ile sıradışı bir şekilde tanışmaları ise bundan sonra ne köşkte ne de mahallede hiçbir şeyin aynı olmayacağının habercisidir. Ömer, Gülru’nun önce aklını, sonra kalbini karıştırıp, onu gerçek aşkla tanıştırırken, hayaller ve gerçeklerin altüst olması kaçınılmazdır.

Hayatının zirvesinde olan Gülfem ile hayallerine giden yolun henüz başında olan Gülru’nun aşkla ve savaşla imtihanları, etraflarındaki herkesin kaderini yeniden yazarken, ikisi için de aşkta ve savaşta her şey mübahtır.


Editör: TE Bilisim