Bizum Hoca projesi geldiğinde hiç tereddütsüz bu işte olacağım dedim. Çünkü çok ters köşe bir mantığı vardı. HES mücadelesini genellikle muhalifler ve solcular yürütür diye bir kanaat vardır. Bizum Hoca’da ise mücadeleyi köyün imamı yürütmekteydi. Diyanetten maaş almayan, resmi olarak imam olmayan ama İslam alimi babasından feyz almış bir müslümanın, Hz. Muhammet’ten ve Kuran’dan örneklerle bu HES mücadelesini yürütmesi çok etkileyiciydi. İyi bir kadroyla iyi bir iş çıkardık. Seyredenler hem çok gülecek, hem de meselesi olan bir film izleyecek.
Levent Ülgen :
Yılmaz’ın daha önceki Sümela’nın Şifresi Temel işinde oynayacaktım ama zamanlamamız uymamıştı. Bizum Hoca projesinden bahsettiğinde bu kez geleceğim dedim ve Ekim ayında ekibe katıldım. Karadeniz bana yabancı değil, 2 yıl Trabzon DT’de görev yaptım. O zaman hayranlıkla baktığım ve kırmızı pullu alabalıklarından yediğim derelerin şimdi düştüğü durumu görmek gerçekten üzdü beni. Bu konuda komedi yoluyla da olsa bir ses verebildiğimiz için çok mutluyum.
Sabriye Kara :
Yörenin yabancısı değilim. Rizeli bir sanatçı olarak, doğa sevgisinin işlendiği bu filmde olmaktan büyük bir keyif aldım. Yılmaz Okumuş’un. oyuncuların Trabzonlu ve Rizeli olmasını istediğini söylediler. İki Rizeli olarak kısa bir telefon konuşması geçti aramızda ve “Dobi Nene sensin Sabriye abla” dedi. Dobi Nene’yi canlandırırken hiç zorlanmadım çünkü bu nenelerin arasında büyüdüm. Karadeniz kadınının deresi, ormanı, arısı, kısacası doğası için mücadelede erkeklerden geri kalmayacağını anlattık.
Serkan Acar :
Filmi Yılmaz’la birlikte ilk andan itibaren ilmik ilmik dokuduk. Her anını birlikte planladık. Yılmaz’ın Karadeniz komedilerindeki başarısını biliyorum, Bizum Hoca’da Sümela’nın Şifresi Temel serilerindeki komediye sadık kaldık ama merkeze “doğa sevgisini” koyarak bir derdi, meselesi olan bir film yaptık. İyi senaryosuyla, usta oyuncularıyla ve Karadeniz’in eşsiz doğasıyla derdimizi iyi anlattık diye düşünüyorum.
Yılmaz Okumuş :
Hikaye babamla dedemin hikayesi… Babam resmi bir imam değildi ama 3 medrese bitirmiş olan İslam aydını dedem Molla Ahmet Efendi’den el aldığından Senoz ahalisi için bir imamdan öte oldu. Din eğitimi yanında hukuk ve öğretmenlik eğitimi de alan dedem, babamı, “Müslümanlık sadece ibadet ederek gerçekleşen bir şey değildir. Adil, vicdanlı ve iyi bir insan olma halidir.” ilkesiyle yetiştirmiş. Böylece İslam’ın gerçek manasına vakıf olan babamdan hareketle Bizum Hoca’yı kurguladım. Filmimiz, Yasemince’deki Hamsiye, Sümela’nın Şifresi’ndeki Temel ve Laz Kapital’deki Laz Marks’la akraba olan Bizum Hoca’nın ‘vicdanlı ama çok komik hikayesi’ni anlatıyor.
Dereler Bizimdir…
Bizum Hoca 7 Mart’ta izleyici ile buluşuyor.
Cezmi Baskın ve Levent Ülgen’in başrollerinde yer aldığı “Bizum Hoca” 7 Mart’ta Türkiye'nin yanı sıra KKTC, Almanya, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Belçika, Fransa ve İngiltere’de vizyona giriyor.
Filmde Baskın ve Ülgen’e Serhat Özcan, Sabriye Kara, Erdem Baş, Seymen Aydın, Mehmet Usta, Şamil Kafkas, Adem Yılmaz, Özge Gürel, Semih Habiboğulları, Volkan Girgin, İsrafil Köse, Tahsin Taşkın, Alay Cihan, Pınar Şenol ve misafir oyuncu olarak da Karadeniz’in sevilen sesi Hülya Polat eşlik ediyor.
Malouda, Bosingwa ve Yattara ‘da oyuncu kadrosunda…
Filmde ayrıca Trabzonspor’un dünyaca ünlü yıldızları Flourent Malouda ve Jose Bosingwa’nın yanı sıra sempatik futbolcu İbrahim Yattara yer alıyor.
Laz Kapital’i ve Sümela’nın Şifresi Temel’i yazan Yılmaz Okumuş, Sonbahar’ın yapımcısı, Aşk ve Devrim’in yönetmeni F.Serkan Acar ve Karadeniz üzerine yazdığı kitaplarla, araştırmalarla tanınan Harun Çelik , Serap Balkaya, Hakan Pala bir araya gelip, hamurunda ittifak olan bir sevgi filmi yaptı.
Oflu hoca ezber bozuyor…
Fıkralardan tanıdığımız esprili ve bir o kadar da halktan biri olan Oflu Hoca “Bizum Hoca” filminde hayat buluyor. Yılmaz Okumuş’un senaryosunu yazıp Serkan Acar ile birlikte yönettiği Bizum Hoca’nın yapımcılığını Zenos Film, Serap Balkaya ve Hakan Pala yapıyor.
Tam bir Karadeniz komedisi
Trabzon’un bir köyüne tayini çıkan resmi imamın gelmesi gecikince, köylüler camide namaz kıldıracak olan bir imam arayışını girerler. Yoğun tartışmalar sonucunda, köy halkının sevdiği ama resmi olarak imam olmayan “Bizum Hoca” nın köyün imamı olmasına karar verilir.
“Bizum Hoca” imamlığı kabul etmiştir ki, köyün ortasından geçen dereye bir HES inşaatı yapılacağı haberi köyün gündemine bomba gibi düşer. Köylü bu inşaatın yapılmasına karşıdır ve mücadele başlar. Köylülerin başlattığı bu eylemin başına ise “Bizum Hoca” geçer. Kısa bir süre sonra gerçek imam gelince işler iyice karışır ve ne olursa bundan sonra olur…
Karadeniz’in şirin bir köşesinde geçen filmde eğlence ve aksiyon bir arada. Karadeniz insanının neşesi, inadı ve Karadeniz’in muhteşem doğası Kemal Sahir Gürel’in müzikleri ile izleyicinin karşısına çıkıyor.
