20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da öldürülen Kürt aydın Musa Anter’in hayatı beyaz perdeye taşınıyor. Yönetmen Aydın Orak’ın ilk uzun metrajlı filminde Anter’in üç çocuğu da rol aldı. Film 3 Ekim’de sinemalarda olacak. Kürt aydın Musa Anter’in yaşamındaki dönüm noktalarını metaforik bir dille konu alan yönetmen Aydın Orak’ın ilk uzun metraj sinema filmi “Asasız Musa” tamamlandı.

4 yıllık çalışma sürecinin ardından Mardin merkez, Nusaybin, Akarsu ve Musa Anter’in doğduğu köy olan Zivinge’de çekilen filmde Anter’in yaşamını 10 oyuncu canlandırdı. Turgay Tanülkü, Aydın Orak, Selamo, Murat Toprak gibi oyuncuların rol aldığı “Musa Anter” karakterine filmde Şenay Aydın eşlik etti. Filmde Musa Anter’in çocukları Anter Anter, Rahşan Anter ve Dicle Anter de rol aldı. Geniş bir oyuncu kadrosu ile çekilen film sonbaharda vizyona girmesi planlanıyor. Filmde karakter devamlılığı oyuncularla değil, karakteri simgeleyen fötr şapka, pardösü ve tahta bavul ile sağlandı. Metafor ve imgelerle anlatılan filmde Anter’in yaşarken kullandığı nesnelere de yer verildi.

Katledilen Kürt bilgesi Musa Anter’in hayatını, 6 yıldır tiyatro sahnesinde canlandıran yönetmen-oyuncu Aydın Orak,  Anter’in, politik esprilerini,  mücadelesini, halklar arasında adeta barış köprüsü örercesine kurguladığı yaşamını ve katledilişini beyaz perdeye taşıdı.  Anter’le özdeşleşen fötr şapka, bavul gibi öğelerin kullanıldığı filmi izleyenler, hem Anter’in kendilerinde bıraktığı izle hem de Türkiye’deki aydın cinayetleri ile bir kez daha yüzleşecek. Yaklaşık 4 yıl süren hazırlık aşamasının ardından sadece bir hafta süren çekimleri geçtiğimiz günlerde sona eren “Asasız Musa” filmi Apê Musa’nın katledildiği 20 Eylül 2014’te Diyarbakır’da düzenlenen gala ile izleyici karşısına çıkacak. İzleyiciler filmde, Apê Musa’nın yaşamından bölümlere tanıklık ederken, Kürt bilgenin orijinal sesini de duyacak.

Asasız Musa filmi, Musa Anter’in yaşamında önemli yerleri olan Mardin, Nusaybin, Akarsu ve doğduğu köy Zivingê gibi yerlerde çekildi. Filmde Anter’in çocukları Anter, Dicle ve Raşan Anter de rol alırken, evinin yanındaki çınar ağacından esinlenerek adını Çınar koyduğu yeğeni de oynuyor. Aydın Orak, Anter ailesinin, Anter’in yaşamını tiyatro sahnesine taşıdığında da kendisine destek olduğunu söyledi.

Binlerce Kürdün yaşamında derin izler bırakan Kürt bilge benzer bir etkiyi yönetmen Aydın Orak’ın yaşamında da yapmış. Orak’ın babası ve Anter aynı cezaevinde birlikte paylaşmışlar. Orak, kendisini O’na yakınlaştıran duyguyu, aynı coğrafyanın insanı olmak, aynı şeylere gülüp, aynı şeylere üzülmekle açıklıyor. Duygusal ve düşünsel anlamda Anter’den çok şey öğrendiğini anlatan Orak, cumhuriyet tarihinde Kürtçe tiyatroyu ilk yazan kişinin Apê Musa olduğunu hatırlatıyor.  O’nu anlatmayı kendisinin ona ve halklara olan bir borcu gibi gören Orak, “Şimdiye kadar, sinemada, edebiyatta, şiirde, müzikte yeterince değil hiç işlenmediğini biliyorum. Onun hakkının iade edilmediği, yeterince işlenmediğini gördüğüm için, biraz da bu nedenle filmi yaptım. “ diyor.

Filmin müzikleri Kürtçe ıslıklardan oluşuyor. “Filmde çok az diyaloga yer verildi. Daha çok görüntülerle ilerliyor” diyen Orak, filmin adının da Apê Musa’ya verilen takma isimden alıntılandığını söyledi. Hz. Musa’nın sihirli, mucizevi asası ile nehri ikiye bölüp halkını Firavun’dan kurtardığını hatırlatan Orak, filme ismini koyarken de bu hikâyeden etkilenmiş. “Musa Anter de tıpkı, Hz.Musa gibi halkı için mücadele ediyordu. Yazıyordu. Yargılanıyordu. Bizim Musa’da asa yok sadece” diyor. Musa Anter halkı için ciddi bedeller ödeyip, sonunda bu bedeli hayatıyla ödedi.

Editör: TE Bilisim