“Adım Adım”  Türk sinemasında bugüne kadar hiç ele alınmamış “ Engelli” kavramını merkezine alırken, toplumumuzda oldukça yaygın ama dillendirilmeyen bir sorunsalı da tüm çıplaklığı ile aktarırken, umutlarına sımsıkı sarılanların, tutunamayanların hikâyesini anlatıyor.


 

Öykü

Film, engelli bireylerin ve eski dansçı Şevket’in kesişen hikayelerini ve dans ve müzik sayesinde hayata tutunuşlarını anlatır. Gökhan iyi bir dansçıyken geçirdiği trafik kazası sonucu belden aşağısı felçli kalmıştır ve artık dans edemeyeceğini öğrendiğinde dünyası yıkılır. Hastaneden döndüğünde annesi ile babasının boşanmak üzere olduğunu ve kız arkadaşının geride bir mektup bırakıp onu terk ettiğini de öğrenen Gökhan bir yandan hayata tutunmaya çalışmakta bir yandan da annesinin de şevklendirmesi ile dans etmeye devam edebilmek için bir yol aramaktadır. 

Öte tarafta Şevket’in hayatı oğlu Tolga’nın bir gün torunlarını ona ve eşine (Zuhal) bırakması ile değişir. Şevket görme engelli torunu Ayşen’in müziğe olan yeteneğini keşfeder ve onu bu konuda yüreklendirir. Ayşen’i ünlü bir müzik hocasına götürüp fikrini almak ister fakat oradan istediği cevapla dönemez. Bunun üzerine Ayşen babaannesi Zuhal ile konservatuar sınavlarına çalışmaya başlar. Zuhal ve Şevket torunlarıyla ilgilenmekten çok mutludur. Bir akşam Şevket ile Gökhan, Gökhan sokakta dans etmeye çalışırken tanışırlar. Şevket’in ona söylediklerinden etkilenen Gökhan, hakkında bir araştırma yapar ve Şevket’in eskiden çok ünlü bir dansçı olduğunu öğrenir. Şevket’ten kendisini dans çalıştırmasını ister ve Şevket bu teklifi koyduğu katı kurallara uyması ve çok çalışması koşuluyla kabul eder.  Gökhan’ı kazadan sonra görmeye dayanamadığı için terk eden kız arkadaşı da geri döner ve birlikte çalışmaya başlarlar.

Can’ın hayata dair pek umudu kalmamıştır, intihar etmeyi dener fakat beceremez.  Ailesi onu bir şeyler yapması için yüreklendirmeye çalışmakta, bir terapi merkezine gitmesi için ısrar etmektedir. Terapi merkezine gitmeye başlar fakat kendini orada da güvende hissetmez. Başta iyi anlaşamasa da terapi merkezinde diğer engelli bireylerle arkadaşlık kurar. Bütün bunlar olurken sürekli hayatını ve çevresindeki insanları sorgulamaktadır. Bir gün barda otururken Gökhan’la tanışırlar ve Gökhan onu dans gösterisine davet eder. Dans gösterisinden çok etkilenen Can, gösteri çıkışında Gökhan’ın yanına gider ve burada Şevket ile tanışır. Dans edip edemeyeceğini merak eden Can, Şevket’in de yüreklendirmesi ile dans grubuna katılmaya karar verir. Ertesi gün terapi merkezinde arkadaş olduğu engelli bireyler Bora ve Efe ile provaya katılırlar.

Provalar devam eder. Bu sırada Gökhan, kız arkadaşıyla evlenmek üzeridir. Ayşen, konservatuar sınavlarına girer ve kazanır. Can’ın da dansa geri dönmesiyle herkes bir araya gelir. Şevket, içlerinde Can, Gökhan, Bora, Efe’nin de bulunduğu engelli dansçıları çalıştırmış, gösteriye hazırlamıştır. Gösteri gecesi engelli dansçılar muhteşem bir gösteri sergilerlerken onlara piyanist olarak Ayşen eşlik eder.