Nisan ayında Tamaya, Haziran ayında Ürperti, Eylül ayında da Abazalar Bodrum’da isimli filmlerini vizyona çıkartacak olan Kutlubay Film'in sahibi yapımcı-yönetmen Serkant Yaşar Kutlubay, filmleri ve kendisi hakkında çıkartılan dedikoduları ağır bir dille yalanladı.

Tüm söylentilerin asılsız olduğunu belirten Kutlubay, kaleme aldığı bildiride bunları bir bir cevapladı.

İşte Kutlubay'ın kaleminden yanıtlar ve gerçekler:

Söze Guevera’nın bir sözüyle başlıyacağım. Guevera der ki, ‘Hayatta hiç düşman edinemediysen hayatta hiçbir şey yapmamışsın demektir’.

Bizde de bir laf vardır; ‘Meyve veren ağaç taşlanır’… Yıllardır hakkımda yazıldı, çizildi. İnanılmaz iftiralar atıldı, insanların gözlerinin içine baka baka yalanlar söylendi. Sektörde iş yapanlar meşgul oldukları için bu konulara girmediler. Ama hiçbir iş yapmayan ortalarda olmayan filmlerin yapımcıları, olmayan filmlerin yönetmenleri, hiç oyunculuk yapmamış oyunculukla alakası olmayan starlar, üç kuruşa kurdurdukları basit haber siteleriyle kendilerini gazeteci medya patronu sananlar 24 saat boş zamanları oldukları için kendilerine tek iş edinebildiler. Gece gündüz benim çalıştığım ya da çalışacağım insanlara yalan iftira dolu dedikodular atıp, insanların aklını çelip benim önümü kesmek istediler.

Yıllardır aynı film oynar ama daha hiç kimse başarılı olamadı bu konuda. Ben hep en zor şartlarda imkânsızlıklar içinde işimi yaptım. Hep sustum, dedikodulara gülüp geçtim. Hep ben cevabımı çekemez yapamaz dedikleri filmleri çekip onlara kapak yapmayı tercih ettim. Hep yaptığım işlerle cevaplarını verdim.

Mühürlü Köşk için ‘O film milm çekemez, hikâye’ dediler. Çekimler başladı… ‘O film bitmez’ dendi. Film bitti… ‘Vizyona giremez’ dendi. Vizyona girdi, 100 sinemada birden. ‘1 haftada kaldırılır’ dendi. 7 hafta oynadı. Güney Amerika ülkelerine satıldı.

Aradan 3 sene geçti. Unutulmuş denerek, ‘O film vizyona girmedi’ diye pişkinlikle yalan bile söyleyebiliyorlar.

 Aynı şeyler Tamaya’da da oldu. Ürperti’de de oldu, Abazalar Bodrum’da da… Şimdi Dolunay’da oluyor.

Sıkıntı değil, ben kapak yapmaya alıştım. Ben çok küçük sinema için komik rakamlarla filmler çekip milyon dolarlık filmlerle gişede yarışıyorum. Birçoğunu da gişede gömüyorum. Benim her filmim için çekilemez denir çekilir.

Benim için bir başka iftira yalan ise kadınlar konusudur. Benim filmlerimde oynayan hiçbir kadınla sorunum olmamıştır. Ne Mühürlü Köşk’ün yıldızı Özlem Yücel’le ne de diğer filmlerimde rol alan kızlarla… Diyorlar ya ‘Yatmadan başrol vermez’ diye, sorsunlar filmlerimde oynayan tüm kızlara hangisine ‘Benimle yatarsan rol veririm’ demişim.

Benim hakkımda dedikodu üreten kadınlar bellidir; hiçbir filmimde oynamamış olanlar! Benim filmlerimde oynayıp da sorunlu olduğum tek kadın vardır, o da Abazalar Bodrum’da filminin başrolüdür. Onunla ayrılığımız da filmle, işle alakalı değil tamamen özel durumlar nedeniyledir.

Ben 32 film çektim yüzlerce kız rol aldı bu filmlerde. Bazı boş adamlar da bunları savunursam belki bunlarla bir şey yaşarım hesabı yaparak bunları desteklemişler ama bana hiç biri zarar verememiştir.

Setten çok adam kovduğum söylenir. Evet kovuyorum. Bu hakkımda söylenen tek doğrudur. Bunun nedeni de ben düşük bütçelerle zamana karşı yarışan biriyim. Kamera arkası ekibi haftalıkla çalıştıkları için sette her türlü çakallığı yapıp işi uzatmaya çalışırlar. Ben de onları gönderirim. Onlar da bana düşman kesilirler. Olsun bunun da benim için önemi yok.

Benim için bir başka en çok söylenen yalan da, çekmiş olduğum filmlerimde oynayan oyuncularımla mahkemelik olduğum yalanıdır!

Ben hayatım boyunca bu sektörden oyuncu olsun, teknik ekip olsun hiç kimseyle herhangi bir nedenle mahkemelik olmadım. Bunu ortaya çıkarmak çok basittir. Varsa öyle bir şey biri çıkarsın kimle olmuşum ben de bileyim.

Benim en çok güldüğüm başka bir yalan da benim porno filmler çektiğim yalanıdır. Her zaman derim çıkarın porno filmi diye hep önüme gelen porno film diye söylenen konuşulan Mühürlü Köşk filmindeki 55 ve 40 saniyelik 2 karabasan tecavüz sahnesi porno film çekti yalanının açıklaması oluyor.

Ajans sahipleri beni sevmez çünkü çektiğim 32 filmin tamamında da ajanslarla çalışmadım. Bizim facebooktaki Kutlubay Film sayfasına gelen başvurulardan figüranları belirliyoruz.

Bir de son dönemde dolandırıcı sözü moda oldu dolandırıcıymışım… Peki kimi dolandırmışım? Dolandırıcılık ciddi bir suçtur. O dolandırılan şahıslar neden hiç mahkemeye vermezler beni, neden hiç şikâyetçi olmazlar? Çünkü buda kuyruklu yalandır.

Abazalar Bodrum’da filmi çok şanssız ve çok olaylı geçti. Önce teknik ekip diye götürdüğüm insanlar başka şeylerin peşine düştü, film çekmek yerine başka hesaplara planlara girdiler. Kovdum. 7 gün çekim yaptıktan sonra filmin başrollerinden biri bir gece otelden polis tarafından alındı. Kesilmiş cezası varmış cezaevine gitti. Halen cezaevinde.

Deniyor ki otellere borç varmış… Bu başka bir komedi. Biz Bodrum’da 57 gün kaldık. 3 otelde kaldık ve bu otel paralarının tamamı sağ olsun Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve Bodrum Belediyesi tarafından karşılanmıştır. Konaklamamızı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, lojistik desteğimizi de Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun karşılamıştır. Ben bütün filmlerimi İstanbul dışında çekiyorum ve bizim konaklamamızı ve lojistik desteklerimizi hep belediyeler yapmaktadır.

Yani kısacası ağzı olan konuşuyor ben susuyorum. Cevabını filmler vizyona girdikçe veriyorum. Nisan ayında Tamaya, Haziran ayında Ürperti, Eylül ayında da Abazalar Bodrum’da vizyonda! 

Editör: TE Bilisim