Disiplinlerarası kavramının Türkiye’de henüz gündeme gelmediği 1980’li yıllardaki fotoğraf kültüründe resim, grafik, fotoğraf ve sinema gibi farklı alanları birbirine yakınlaştıran Şahin Kaygun, yaratıcılığın sınırsız olanaklarını kullanarak fotoğrafın tekniğine ilişkin yeni ve şaşırtıcı uygulamalar gerçekleştirdi. 1992 yılında 41 yaşında yaşamını yitiren Şahin Kaygun, çok yönlü, öncü ve yaratıcı kimliğiyle, hep kendini aşma kaygısıyla, çağdaş bir yorumla teknikler arasındaki sınırları zorlayarak titiz bir çalışma yöntemiyle yeni ve özgün bir sanat dilinin ifade olanakları araştırdı. Sanatçının arşivi üzerinde ayrıntılı bir çalışmanın ardından ortaya çıkan Şahin Kaygun sergisi için, ailesinin arşivinden yirmi binden fazla negatif ve pozitif tarandı, koleksiyonlardaki çalışmalarının envanteri çıkarıldı, uzun bir araştırmayla 29 koleksiyonere ulaşıldı.
Sergide 10 ayrı koleksiyondan çalışmaların orijinal baskılarına yer verildi. Arşiv çalışmalarında ortaya çıkan fotoğraflarla son çalışmalarının bir araya getirildiği sergi, Türkiye fotoğrafçılığına yeni üretim alanları kazandıran Şahin Kaygun’un yaratım sürecini de görme olanağı sunuyor. Sergi alanında ayrıca Şahin Kaygun’un sanat yönetmenliği yaptığı ve fotoğraflarının kullanıldığı Dul Bir Kadın filminin jeneriğine ve fotoğrafların orijinallerine, Dolunay filmine ve filmdeki karelerin diyapozitiflerine yer veriliyor. Şahin Kaygun sergisi süresince, sinemayı sanatların buluştuğu nokta ve kişiselliğini en yoğun yansıtabildiğini belirttiği alan olarak gören sanatçının yönetmenliğini üstlendiğiAfife Jale ve Dolunay’ın yanı sıra sanat yönetmenliğini yaptığı Atıf Yılmaz’ın Dul Bir Kadın, Adı Vasfiye ve Ah Belinda, Ömer Kavur’unAnayurt Oteli filmleri İstanbul Modern Sinema’da gösteriliyor.