2013 yılında kaybettiğimiz Türkiye sanatının önde gelen isimlerinden Burhan Doğançay’ın eşi Angela Doğançay, Türkiye’nin modern ve çağdaş sanat sergileri düzenleyen ilk özel sanat müzesi İstanbul Modern’in koleksiyonuna Doğançay’ın son dönem çalışmalarından “Taş Duvar” isimli yapıtı bağışladı.

İstanbul Modern’in kuruluşunun 10. yılı ve Oya ve Bülent Eczacıbaşı onuruna müze koleksiyona bağışlanan yapıt, 2012 yılında İstanbul Modern’in düzenlediği, sanatçının 14 ayrı dönemini 120 çalışmasıyla izleyiciyle buluşturan “Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi”nde yer almıştı. “Taş Duvar” (238 x 474 cm), Doğançay’ın çalışmalarında yinelenen kent duvarları teması üzerine yıllar içinde geliştirdiği üslup çeşitliliğinin en önemli örneklerinden birini oluşturuyor. Türkiye’nin ilk çağdaş kişisel sanatçı müzesi olan Doğançay Müzesi bu yıl, tıpkı İstanbul Modern gibi, 10. yılını kutluyor. İki kurum arasındaki işbirliği, Angela Doğançay’ın bağışı ile daha da güçleniyor.

 

Angela Doğançay, “Taş Duvar” adlı çalışmaya bundan sonra İstanbul Modern’in ev sahipliği yapmasından duyduğu mutluluğu şöyle dile getirdi: “Tıpkı Doğançay Müzesi gibi İstanbul Modern de 2004 yılında kapılarını ziyaretçilere açtı. 10. yıldönümünü kutlayan bu harika kurumun kalıcı koleksiyonuna, Burhan Doğançay’ın son dönem çalışmaları arasındaki en önemli yapıtlarından birini, “Taş Duvar”ı hediye etmekten onur duyuyorum. İstanbul Modern, “Taş Duvar” için kusursuz bir yuva. Müze, ihtimamla bakacağı bu yapıtı sadece sergi salonlarında sadece süreli olarak değil, Google Art Project aracılığıyla sanal olarak da sergileyerek bütün dünyanın görmesine imkan tanıyacak. Burhan Doğançay’ın sanatsal mirasının korunması için gösterdikleri coşku dolu gayretlerinden ve Türkiye’de sanata yaptıkları hatırı sayılır katkılardan dolayı Oya ve Bülent Eczacıbaşı ile İstanbul Modern küratörlerine müteşekkirim.”

 

“Taş Duvar”, Doğançay’ın 1990-2009 yılları arasında gerçekleştirdiği, toplamda 36 çalışmadan oluşan “Çifte Gerçekçilik Serisi”nin bir parçası. Seri içinde bir alt kategori olarak yer alan “Lastik Serisi”, otomobil lastiklerini bir resim ve yerleştirme malzemesi olarak kullanır. Bu serinin örneklerinden olan “Taş Duvar”, Doğançay’ın yalnızca uluslararası ölçekte değil aynı zamanda Türkiye içinde çıktığı duvar keşiflerinden birinde rastladığı yerel bir sahneye cevap verir. Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan lastik tamircisinin duvarına astığı “Çırak Aranıyor” ve “24 Saat Açık” yazısı, kentlileşen bir bilinçle yaşanılan hayatların farklı şehirlerdeki yüzlerini gösterir. Üç boyutlu malzeme zenginliğiyle izleyiciye resimden çok, duvar yüzeyinden taşan bir yerleştirmenin tecrübesini sunar.

Kent hayatının enerjik dilini konuşan Burhan Doğançay, belleğinde yer edinen ve çağdaş kent kültürünü şekillendirenleri yakalar, not eder, eskizler, arşivler ve yeniden üretir. Çalışmalarının sanatsal bir dille donatılan, ustaca düzenlenmiş kurgular olduğunu hatırlatır. Pratiğinin temelini bu imge kurgusu oluşturduğundan, kişisel hayal dünyası da çalışmalarındaki dışavurumda izlenir. Doğançay bu süreci şöyle açıklar: “Belgelediğimi alıyorum ve soyut olana dönüştürüyorum. Böylelikle hayali olanla gerçek yan yana geliyor.” Sanatçının duvar sanatını icra etmeden önce yaptığı inceleme ve analizlerin yer aldığı eskizler, Doğançay’ın kent hayatında gördüklerini arşivlediği ilk resim yüzeylerdir. “Taş Duvar”la birlikte bağışlanan çalışma eskizi de, sanatçının incelemeyi temel alan titiz pratiğine dair izler taşıyor. Aynı zamanda, yapıtın oluşum sürecine dair ipuçlarını da veriyor.

Burhan Doğançay’ın yapıtları önemli özel koleksiyonların yanı sıra, Metropolitan Müzesi ve Guggenheim Müzesi (New York), Museum of Fine Arts (Boston), Walker Sanat Merkezi (Minneapolis), Louisiana Modern Sanat Müzesi (Humlebæk), Victoria & Albert Müzesi ve British Museum (Londra), Centre Pompidou (Paris), Pinakothek der Moderne (Münih), Moderna Museet (Stockholm) gibi dünyanın önde gelen 70’ten fazla müzesinin koleksiyonunda yer alıyor.

Açıldığı günden bu yana farklı sanat dallarına ev sahipliği yapan, 5 milyonu aşkın ziyaretçinin gezdiği İstanbul Modern, gündelik yaşamla sanatı buluşturan çok yönlü bir iletişim platformu olmayı sürdürüyor. Modern sanatın başlangıç evrelerinden güncel uygulamalara uzanan bir çeşitlilik içerisinde resim, heykel, fotoğraf, desen, yerleştirme, video gibi farklı ifade alanlarının en dikkat çekici örneklerini bir araya getiren müze, koleksiyona eklenen yeni alımlar ve bağışlarla izleyicilere sanat tarihimizi yeni bir gözle izleme olanağı sunuyor.

Editör: TE Bilisim