Neden, hâlâ futbol oynayan ve uzun sayılabilecek bir süre daha oynama ihtimali olan bir futbolcunun biyografisi yazılıyor? Asıl olan futbolu bıraktıktan sonra bir oyuncunun biyografisinin yazılması değil midir?

Eğer Arda Turan’sanız ve İspanya’da futbol oynamaya başlamışsanız bu klişe sizin için geçerli değildir.

İşte bu yüzden, henüz futbol oynarken biyografisi yazıldı. İspanya’da, İspanyollar tarafından.

Ve şimdi İspanya’da çok konuşulan ve raflardan düşmeyen Arda Turan-Bayrampaşa’nın Dâhisi, 20 Haziran’da Türkiye’deki sevenleriyle buluşuyor!

Bayrampaşa’dan Avrupa’nın en büyük arenalarına giden zaferin öyküsü!

İstanbul’un mütevazı semti Bayrampaşa’nın sokaklarında futbolla tanıştı ve o anda futbol topuna konsantre oldu. Ve bu aslında onun karakterini ve futbol stilini belirledi. Onun Bayrampaşalı kimliği, semti, ailesi, arkadaşları, bugün kurduğu candan ilişkilerin, iyi kalpliliğinin temelini oluşturuyor. Bu öz Arda’yı kuvvetli ve başarılı yaptı ve o, özünü hiç unutmadı...

Ve bugün tek amacı mutlu etmek olan Ardaturanizmo felsefesi ile bize umut veriyor!

“Eğer futbol topu bir kristal küre olsaydı, Arda onu kırmadan futbol oynayabilirdi.”

– Juan E. Rodríguez Garrido

Vicente Calderón’dan tarihin en iyi oyuncularından bazıları geçti… Ancak hiçbiri bir Arda Turan değildi; hiçbiri Mozart’ın Réquiem’deki duygusunu ayaklarındaki topla gösterme kabiliyetine sahip değildi…

– Imanol Echegaray, Inter Sport Magazine


Doğuştan kazanılmış, büyüyle harmanlanmış bir futbol özelliği, çizgi filmlerden hatırladığımız bir karakter gibi. “Ardaturanizmo” bir arzudur, her pazar taraftarı stada çeken. İmkânsız gözüken bir maçta geri dönüşün umududur.

– Diana Sanchidrián, Minuto 116

Editör: TE Bilisim