Robotik çağın ayak sesleri Robotik çağın ayak sesleri
“Hayatıma giren, seven, anlatan, dinleyen, giden, ihanet eden, yalan söyleyen, nefret eden, mucizeleriyle gönendiren, kandıran, engelleyen, yol açan, sarıp sarmalayan, iyileştiren, öğreten, gösteren, kılavuz olan, ayna olan herkes… Aklımın Aynalı Çarşısı sizlersiniz. Bin teşekkür hepinize. Aklımın Aynalı Çarşısı’na hoş geldiniz. İyi gezmeler.”

Oyuncu ve yazar Devrim Yakut4. Baskısıyla raflarda olan kitabı Aklımın Aynalı Çarşısı’na böyle davet etti okurlarını.

14 bağımsız öyküden oluşan kitap, bizleri farkı zaman dilimlerine götürüyor. Birbirinden özgün karakterlerle tanıştırıp hüznümüze de sevincimize de ortak olan hisleri anımsatıyor. Her bir öyküde, taşra ve şehir arasındaki yollar gözümüzde canlanıyor, aşk, aile, dostluk kavramları en naif haliyle ele alınıyor ve yankısı sağır eden sessizliklere kulak vermeye çağırıyor.

Haydi, Aklımın Aynalı Çarşısı’nda kalbimize dokunan cümlelere birlikte göz atalım…

“Onun içinde tek his vardı: Boşluk! Hâlâ dolmayan, dolamayan bir boşluk… ‘Belki de insan o boşlukla doğduğu için dünyaya gelir gelmez ağlıyordur,’ diye düşünürdü hep. Önce bir ananın sıcak kolları, sonra babanın güven veren koruması, sonra, sonra, sonralar işte. Onlarla doluyor ya da dolduğunu sanıyordu ruhun o kara deliği. Sonra bir gün, biri senin celladın olmaya niyetlenip belki de içine çektiği sigaranın dumanından adını üfleyiveriyordu birine, ardından hayatın, hayallerin ve kendin elinden alınıyordu. Ve artık bilmiyordun: Sen mi boşluksun, boşluk mu sen?”

“Aslında, kendi yalnızlığımıza başkasının aynasından bakmayı ve kendimizle karşılaşmayı asla göze alamamayı arkadaşlık kılıfı içinde yaşıyoruz. Büyük kandırmaca.”

“Herkes kendi payına ölüyordu, kendi derdine gülüyordu ve kimsenin kimseyi anlayacak, ağırlayacak hali yoktu...”
 


Kitabı incelemek için tıklayın.
  
Editör: TE Bilisim