Hırsız rolündeki Clint Eastwood’un bir ilkesi vardır, “her gerçek su yüzüne çıkacaktır”, o buna inanır. Kendisi de hırsızlık yoluyla, yardım etmeye çalışır ilkesine ve inancına. * * * Hırsız, yani Clint Eastwood, bir gece ne yapar ne eder, Özel Güvenlik Görevlileri’ne görünmeden Washington’daki Beyaz Saray’a girer; derdi Beyaz Saray’dan bir şeyler çalarak, ABD Başkanı’nın kazancıyla, sıradan vatandaşın kazancı arasındaki farkı açığa çıkarmaktır. * * * Hırsız, yükte hafif pahada ağır, neleri çalabileceğini araştırırken; gece yarısını geçe Başkan’la bir kadın girer Saray’ın yatak odasına. Ortalıkta hiç kimse görünmemektedir. * * * Derken ABD Başkanı, eline geçirdiği bir bıçakla, yanına gelen kadını bıçaklayarak öldürür ve gider. Başkan’ın işlediği cinayeti sadece hırsız görmüştür, tek tanık odur. Üstelik Başkan’ın almayı unuttuğu cinayet bıçağını, sapına dokunmadan tutarak; bıçakla birlikte o da, geldiği gibi usulca sıvışır Beyaz Saray’dan. * * * Ne var ki, Özel Güvenlik Görevlileri saptamışlardır hırsızın kimliğini ve onu yakalayıp öldürmek için peşine düşmüşlerdir. * * * Hırsız da, Başkan’ın öldürdüğü kadının kimliğini araştırmaktadır ve bulmuştur da. Kadın, Başkan’ın en yakın dostu olan çok zengin bir adamın karısıdır. Zengin adam, ABD Başkanlık Seçimleri’nde; bugünkü Başkan’ın seçimi kazanması için, hem seçim harcamalarını üstlenmiş, hem güçlü bir kulis çalışması sürdürmüştür. * * * Hırsız, zengin adamı bulur ve ona verir sapında Başkan’ın parmak izlerini taşıyan, karısını öldürmüş bıçağı. * * * Başkan’ın en yakın dostu, bunu saptadıktan sonra, o gece Beyaz Saray’a girer; yatağında mışıl mışıl uyuyan en yakın dostunu uyandırır ve aynı bıçakla ABD Başkanı’nı bıçaklayarak öldürür. * * * Hollywood film şirketleri, tüm dünya kamuoyunu en etkileyen şirketler. Başkanları aleyhinde, tüm dünya kamuoyunu etkileyecek filmler yapan tek devlet de, ABD... * * * Dünya kamuoyu vız geliyor ABD’ye. Bu üstünlüğün devam edip edemeyeceği tartışma konusu. * * * Şükür ki Başkanlık seçimlerini yine Obama kazandı. O, yepyeni bir çağda yaşayacağımızın da bilincinde, “küresel ekonomik krizin” neden çıktığının da... * * * Basının yazdığına göre, bizim Hükümet, yeni Anayasa görüşmelerinde “yasama” bölümüne ilişkin 22 maddelik öneri paketini “Başkanlık” sistemine göre oluşturup Meclis’e sunmuş. * * * Taşa taşa, canı cana ölçmeli derler. Bizim 89’una basmış olan T.C.’yi de, başkanlık sistemiyle yönetilen ABD’ye ölçmeli. Neden onlar öyle, biz böyleyiz; her devlet ayrı bir dünyada mı yaşıyor? Yoksa bir “gelişmiş”, bir de “gelişmekte olan” ülkeler mi var? * * * Ancak “burjuva enternasyonalizmi” de, dünyada yoksul kimsenin kalmamasını istiyor. Sanırım 100, bilemedin 200 yıla kadar kalmayacaktır. Ne yapmalı ki, İNSAN ömrü o kadar uzun değil. Ortaçağ’da yaşamış olanlar, motorlu bir araca bile binemedi. * * * Yarın 10 Kasım, matem günü. Gazi 57’sinde bayağı genç öldü. Kurduğu T.C. de çalkantılı günlerden geçiyor. * * * Sorunlar kim bilir ne zaman ve nasıl çözümlenecek? Her akşam TV’lerdeki haber saatlerinde cenaze merasimleri görmekten bir an önce kurtuluruz inşallah.   Çetin ALTAN Kaynak: http://gundem.milliyet.com.tr/devlet-devlet-/gundem/gundemyazardetay/09.11.2012/1624142/default.htm