Açılış filmi olarak Andaç Haznedaroğlu’nun Misafir’inin seçildiği 10. Montreal Türk Filmleri Festivali açılış galasında 10 yıldan bu yana katkıda bulunan kuruluş ve gönüllü çalışan kişilere onur plaket ve belgeleri sunuldu.

Açılışta yaptığı konuşmada on yıldan beri tüm katkıda bulunan kuruluşlara ve gönüllü çalışanlara teşekkürlerini bildiren Başkan Ömer F. Özen‘bugüne kadar bu güzel etkinliği yaşatabilmek için çok uğraşı vermelerine karşın yeterince destek bulamadıklarından onuncu yılında şenliği bitirmeye karar verdikleri’ni belirtti.

Özellikle Montreallilerin büyük ilgi gösterdikleri Türk Filmleri Festivali’ne ‘kurumsal destek bulunamadığının’altını çizen Başkan Yardımcısı ve Sanat Yönetmeni Ali İhtiyar da yaptığı konuşmada, ‘büyük emeklerin verildiği böyle bir festivalin kurumsal destek olmadan ayakta duramayacağını gördükleri için üzülerek bu kararı almak durumunda kaldıklarını’ sözlerine ekledi.

10. Montreal Türk Filmleri Festivali’nde uzun, kısa ve belgesel olarak 22 film gösterildi.

Açılış filmi olarak Suriyeli sığınmacıların sorunlarını işleyen Andaç Haznedaroğlu’nun Misafir’inin seçildiği Festivalde, aralarında Müzikli Hikâye, Saklı Cennet, Üstad-ı Mıh, Son Bedrettiniler’in olduğu belgesel filmler gösterilirken, Ronaldo, Toprak, Sirayet, Frekans ve daha birçok kısa film de yer aldı.


Montreallilerin Kıvanç Sezer’in Babamın Kanatları ve Fikret Reyhan’ın Sarı Sıcak’ını da izleme olanağını bulduğu 10. Montreal Türk Filmleri Festivali’nde En İyi Film Ödülü iki yıl önce Her Şey Aşktan adlı filmiyle festivale konuk olan Andaç Haznedaroğlu’nun yeni filmi Misafir’e gitti.


Yönetmen Andaç Haznedaroğlu ödüle ilişkin duygularını şöyle dile getirdi:

Filmimiz ‘The Guest’ Suriyeli mültecilerin sesi olmaya devam ediyor. Ekibim adına Montreal Türk Filmleri Festivali’nde gösterilmekten ve ödül almaktan gurur duyuyoruz. Değerli Festival ekibine ve jüriye çok teşekkür ederiz.”


En İyi Belgesel Ödülü’nü ‘Müzikli Bir Hikâye’ ile alan Yönetmen Jale İncekol ise duygularını şöyle belirtti: “Müzikli Bir Hikâye, bir insanın tek başına dünyayı güzelleştirebileceğini anlatan bir film. İzmirli bir müzik öğretmeni, Muş’un Varto İlçesi’nde bir mezra okulunda köy çocuklarıyla kırk kişilik bir orkestra kuruyor. Çocuklar, keman, gitar, piyano, bağlama çalıyor, Türkçe, Kürtçe, İngilizce şarkılar söylüyorlar. İlk duyduğum anda beni büyüleyen bu hikâye; pek çok kişi için umut olur diye düşünmüştüm. Dünyanın bir ucundan Kanada’dan, Montreal Türk Filmleri Festivali’nden En İyi Belgesel Film ödülüne layık bulundu. Benim için çok anlamlı ve özel bir ödül. Festivalde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.”


Ronaldo filmiyle En İyi Kısa Film Ödülünü alan Recep Bozgöz şunları söyledi:



Ronaldo’yu çok güzel bir ekiple çektik. Öncelikle ekibime ve filmimi bu ödüle layık gören jüriye ve de festival ekibine teşekkür ederim.”  
Seçiciler Kurulu Büyük Özel Ödülü’nü ise Sarı Sıcak filmiyle Fikret Reyhan aldı.

Fikret Reyhan ödülle ilgili duygularını şöyle belirtti:


Kanada'da Türk sinemasının tanıtımını yapmak gibi önemli bir misyonu olan Montreal Türk Filmleri Festivali’nin bir parçası olmak bizim için çok değerliydi.

Filmimizi ödüle layık gören Seçiciler Kurulu’na ve bu anlamlı festivalin gerçekleşmesine vesile olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Nice on yıllara...”

Açılış Galasına Türkiye’nin Montreal Başkonsolosu Deniz Barkan Umruk, Kebek Yüksek Eğitim Bakanlığı Siyasi Ataşesi Madeleine Sultan, Montreal Türk Kadınlar Derneği Başkanı Rabiye Şeşen, Montreal Türk Kültür Merkezi Başkanı Yılmaz Ekinci, Montreal sinema ve sanat dünyasından insanlar ve kalabalık bir izleyici topluluğu katıldı.

Festivalin sona ereceğini duyan Montrealli izleyiciler, Türk filmlerini izlemek için tek olanak olarak gördükleri Festivalin sona ermesiyle artık bu olanağı yitirdikleri için büyük üzüntülerini bildirdiler.