Girişimcilik olgusu Türkiye’de son on yıldır daha çok kamuoyunda tartışılmaya ve destek görmeye başlandı. Kamunun,  özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının destekleri arttı.  

En basidinden KOSGEB yirmi yılı aşkın bir süredir vardı ama en çok son on yıllık süreçte daha çok ismi duyulmaya ve benimsenmeye başlandı. Daha da ötesi destekleri ve eğitimleri binlerce kişiye maddi- manevi destek oldu.
Kalkınma ajanslarının kurulması ve girişimci adaylarına yönelik desteklemelerde bulunması ise ayrı bir süreç. En azından kamunun şunu görmüş olması önemli, bu ülkenin kalkınması için dışarıdan gelecek yatırımcıdan da öte kendi insanımızın girişimci yapma düşüncesi ve bu bağlamda çalışmalarını yoğunlaştırması.

Bunun Anadolu’da karşılık görmüş olması da önemli. Eskiden Anadolu’ya gittiğimde insanlar nasıl olurda bir yerlere girerim çalışırım düşüncesi vardı; Ama şimdi gittiğimde KOSGEB hibelerinden nasıl faydalanabilirim, nasıl proje oluşturabilirim, yeni iş trendleri nelerdir gibi üretken söylemler ön plana çıkmaya başladı. Bu sürece medyanın desteği de çok önemli. Yeterli düzeyde olmasa da televizyon kanallarında girişimcilik hikâyeleri paylaşılıyor.

Biraz Dikkat
Toplumumuzda mevzu bahis evlat olunca akan sular duruyor. Her şeyin en iyisini vermeye çalışıyoruz. Onun yerine biz mücadele ediyor. Onun yerine biz ter döküyor. Ne kadar sıkıntı varsa biz göğüs geriyoruz. Acaba iyi mi yapıyoruz? Aslında yanlış yapıyoruz. Tabii, biz bunu anlayınca da iş işten geçmiş oluyor. Hayatta her şeyi hazır olarak önünde gören genç, yaşam mücadelesini kaybediyor. Bu kez de hep ailesinden beklenti içine giriyor.

Üniversiteyi bitiriyor. İşi de ailesinden bekliyor. Akıllarından değil de ellerinden tuttuğumuz bu gençler, üretime değil de tüketime yöneliyor. Yaklaşımlarının temelini de sorumsuzluklar oluşturuyor. Temel nokta da baktığınız zaman şunu göreceksiniz. İş diye adlandırdığımız şey, bir kabiliyetin ya da yeteneğin herhangi bir alanda kullanılmasıdır. Kazançta bu kullanım sonucu elde edilen maddi değerdir.  Eğitim sistemi de bunları kazandıramadığına göre, geriye ailelerin yetiştirme tarzı kalıyor. Ailede bu konulara yeterli derecede duyarlı olmayınca, geriye çarpık sistemin oluşturduğu işsizler ordusu kalıyor.
 
Teşekkür…
Geçtiğimiz günlerde Bulancak Belediyesi ve Bulancak Kent Konseyi’nin öncülüğünde ‘‘Giresun’da Girişimcilik Kültürü’’ konulu konferansı vermek için, Giresun’un şirin ilçesi Bulancak’a gittim. Misafirperverliklerinden ötürü başta Bulancak Belediye Başkanı Av. Kadir Aydın’a ve bütün belediye çalışanlarına, yine bu bağlamda Bulancak’ta bizi yalnız bırakmayan ve konferansla ilgili çekimler yapan NTV ve ekibine teşekkür ederim.


Remzi DURMUŞ