Ortadoğu kan ağlar,  Reco   ve şürekası yer içer gezer…

One minute bitmiş, “Duble minutes verelim” dedik istemedi. İsrail’e petrol satarmış, işi çokmuş.  Ooo hem de nasıl… Herkes biliyor, nasıl işgüzar olduğunu… Hatta aldığı nişan madalyasını bile sıfırladı ki, geri vermiyor… Sıfırcı reconun maceralarını duymayan yok..17 Aralık’ı sağır sultan bile duydu, bir daha bir daha anlatmaya gerek yok.

Millet işsizlikten kan ağlar, bizim Reco “2023” hayaliyle avaz avaz bağırır… Sbs, ÖSS, ÖSYM, KPSS…onca sınav arasında gençlik elden gider. Derken asgari ücretle özel sektöre girilir. Reco:“Üç-beş çocuk” diye ortalığı inletir. Yersen kek gibi sistem.  Eleme üzerine kurulu. Un gibi elenir gidersin… Karışırsın kalabalıklara… Keleğe gelirsin çoğu zaman…

Ve aniden yağmur yağar… Ülkemde duble yollar çöker, vatandaş  çamura batar.  Belediyelerin Kadir ağabeyleri “Ne var Amerika’da da yağmur yağıyor!” gibi alakasız bir laf eder… Bizim yeğen Eren’in meşhur bir sözü var. Biri saçmalayınca  durur şöyle, gözlerini kısar, karşıdakinin endamını süzer ve lafı yapıştırır:”Lan oğlum sen arka odada ne çektin?” Bu pür-i pak zevatlara  ve bunlara oy verenlere soralım: “Sen arka odada ne çektin kardeşim?”

Sorular beynimizi kemirirken biraz düşünelim…“Emri ben verdim” diyerek, gençleri öldürten, bazen yumruklayan, bazen tekmeleten biri Cumhurbaşkanı olacakmış. Gel de yine sorma: “Yav kardeşim siz ne çekiyorsunuz? Bonzai mi? Sahi yahu siz AKP’liler niye Bonzai meselesi için uğraşan CHP’li vekilleri reddettiniz? Bunu da mı Soma’ya benzeteceksiniz! Kendiniz arka odada bonzai çekiyorsunuz belki de? Bilemem günah almayalım, ama siz milletin günahını çok aldınız çoook! Bonzailer bile sizden hesap soracak, yandınız oğlum yandınız!

Reco  zincirleme siyaset kazası sonucu doğmuş, zincirleme siyaset canavarı… bunu anlıyoruz da;  verdiği emre itaat ederek, halkına zulüm eden; polis, amir, müdür, vali, içişleri bakanı, kaymakam vb… tepeden tırnağa siyaset pisliğine bulaşmış  zincirleme bütün canavarlara aklımız ermiyor… Biraz  seslenelim:“Adana’da, Yunus Ünal, sürekli dövüp inek pisliği yedirdiği eşi Fatma Ünal'ı boşanmak istediği için 8 kurşunla katletti!” bu katilleri ayıklamak sizlerin görevi! Bu kadınları korumak sizlerin görevi! Sizler; halkın ödediği vergilerle, maaşlarınızı alıp, halkın üzerinde egonuzu konuşturamazsınız! Halkı katledemezsiniz! Katliamları önlemek sizlerin görevi! Kendinizi bir şey zannedemezsiniz! Makamlar gelir geçer! Hizmet ise kalır. Kalıcıdır.

Filistin’i görmek, İsrail’e karşı durmak, TÜRKMENELİ için elini taşın altına koymak ve İNSANLIĞA örnek olmak hepimizin görevi… Selam olsun pis siyasete geçit vermeyen temiz ahlaklı vatansever hümanist tüm yüreklere…

Seray DEREN