O gün bu gün elime almamıştım günlüğümü. Korkuyordum annem, o acılarla yüzleşmekten korkuyordum.  Bugün bi cesaret geldi, üzerinden onca zaman geçmiş, açıp okuyacağım…

10.9.93 Annem İstanbul’da kalıyor ben dönüyorum.
20.9.93 Of annem dön artık, burada her şey çok zor. Neye yetişeceğimi şaşırdım.
3.10.93 Düşünüyorum da annem olmasa ne yapardım, o olmayınca düzenimiz alt üst oluyor, her şey onunla güzel.
1.11.93 Bugün annem hastalandı SSK Acil’e götürdüm, iğne yapıp yolladılar, “Yarın polikliniğe gelsin” dediler, dönüşte arabayı ben kullandım, annem hasta olduğu halde sevindi. Kızı arabayı kullanabiliyormuş…



4.11.93 SSK çok bekletecekti annemin ağrıları geçmiyordu, çalıştığım özel hastaneye getirdim annem ultrasona girdi. Bugünü aslında hiç hem de hiç hatırlamak istemiyorum. Doktor Nadir Bey “Anneni dışarı çıkar sana raporu vereyim” dedi. Annemi kafeye oturtup geri döndüm, Nadir Bey:”Detaylı incelenmesi lazım, pankreasta kitle var, kanser olabilir” dedi. Her yer o an karardı. Başım döndü, kendimi tutamıyordum, içimde bir şeylerin yandığını, sızladığını hissettim, şaşkındım, dondum. Her yanım kurudu sanki, yaşlar tenime değiyordu, süzülüyordu tutamıyordum. “Sakin ol, hele bir de cerrahla görüş…” Annem dışarıda, her şeyden habersiz bekliyor. Tanrım ne yapacağım, hemen anneme görünmeden oradan oraya savurdum savruldum döndüm…  Konuştuğum doktorlar da büyük ihtimal kitle kötü huylu diyordu.. İncelenecek…

Kendimi tutamıyor, ağlıyor ağlıyordum… Anneme belli etmeyecektim, ama nasıl? Gözlerimi silip, yanına gittiğimde, gözlerime bakıp:”Niye ağladın, kötü bir şey mi söylediler? Ben de Tuncer amcanı götürmüştüm doktora, o zaman onu dışarı çıkarıp bana dediler ki “kanser” Yoksa öyle bir şey mi söylediler he yavrum ne oldu?” dedi. “Aman anne sen de aklına neler geldi hemen, personelle kavga ettim, doktor aşağıda bakalım diyor, onlar bilgisayara giriş yapamıyormuş da falan da filan bahane üretiyorlar sinirlendim sanki para onların cebine girecek?...” uydurup duruyorum, belli etmemek için rol yapıyorum rol. İçim öyle yanıyor ki. O ise beni  teselli ediyor , bana inanmıyor belli: ”Aman yavrum dedik Allah’ın dediği, Allahtan gelmiş” dedi ve gözlerinden yaşları akıtmaya başladı.

5.11.93 Belli etmemiştik işte,  sadece ameliyat olması gerektiğini,  iyi olacağını  söylemiştik. Kan ağladık kan.  . Yıkıldım.  Zamanı geriye sarabilsem, o anlamsız kavgalar olmaz, her gün sarılır sarılır öperdim, her gün onun o gülen gözlerinden öper, hergün sen benim gözleri gülen annemsin derdim. Allahım bu ne acı, bu ne büyük bir acı yarabbim yardım et hepimize…



11.11.93 Doktor Rıfat arıyor:”Seray bak açtık ama sen bana demiştin annen gibi düşün, inan elimden geleni yaptım, yarım saatlik bir işi kalmıştı, ki damar ortasından geçiyor tümorün bu yüzden bir şey yapmıyoruz kapatıyoruz” Telefonu düşürdüm elimden, hani sadece filmlerde oluyordu bu sahne?  Bayıldığım, kardeşlerimle, babamla, arkadaşlarımla, akrabalarımızla çenemizi büzdüre büzdüre ses sese feryat figan ağlıyorduk… Sonuç  kötü huylu tümör, kalbe giden ana damarı sarmış, ameliyat ile alınamıyor, fakat annem bunu bilmeyecek. 6 ay ömür biçtiler, moral önemli dediler...

“Ah güzel annem, bilseydim böyle olacağını, bilseydim ömrünün az olacağını, ben doğmak ister miydim? Seni sıkıntılarımla üzer miydim hiç? Üzer miydim seni kederimle hiç? Ah canım annemmm, ah benim gözleri gülen annemmmm… biliyor musun bugün içime attığın ateşi?  Biliyorum; bilsen benim boğulduğumu, donduğumu yandığımı üzülmemem için teselli verirdin, bilsen züldüğümü; yüzüme gülerdin, bak yazıyorum annem anlatamıyorum dağıldım bittim annemmm… O güzel yüzün, o yüce sevginle annem ne olur bizi sensiz bırakma bak gözyaşlarım damlıyor kağıda yok yok bakma bilme sen bunu ben yazıyorum içimi annem.. “
20.1.94 Ağrıları git gide artıyor, Tanrım bu çaresizlik ne kötü. Tanrım niye bu bitişe tanık ettin bizi, annem diyordu “Ölümün en hayırlısı kalp krizi” bu bekleyiş bu acılara tanık oluş beni mahvediyor.

….25.1.95 Çarşamba Elimi sıkı sıkı tuttu, adımı söyledi, ama ne diyecekti? Gözlerimin içine derin derin baktı.
27.1.95 …annemin başında duadaydık, kafası sağa döndü, boynu düştü…Sakinlik değildi bendeki bir tutulma sadece tutulma hali. Çaresizliği kabullenme hali… herkese haber verip, ardından avaz avaz çığlık çığlığa kalma hali.

5.5.2015 Günlüğümü  okuyamamıştım yıllarca…  Okuduğum anda yeniden yaşadım. Sesli sesli çığlık çığlığa avaz avaz evin içinde bağırdım yine… Ailemizi bir arada tutan canım annem, selam söyle oradaki tüm annelere… selam söylerim ben de buradaki annesizlere…  ruhun şad olsun… Anneler günün kutlu olsun.

Seray DEREN – Hür Kalem