“Trenle yolculuğu çok seviyorum aradım tarifeler var ama tren yok.” dedim,
“Hızlı tren yapılıyor” dedi.
İyi ama her yere yapılmıyor ki, hızlı tren kuş sürülerini yok ediyor, plansız projesiz yapılıyor… Bu adamın bundan haberi yok tabi. O devam ediyor…
“Atatürk’ün döneminde yapılan tren yolları ile 18–20 saatlik yolculuk yapılırdı, bak şimdi uçak var. Eskiden zenginler uçağa binerdi, şimdi her yere uçak var, 300 TL veren herkes Ankara’dan her yere uçabiliyor” dedi.
“Asgari ücretli milyonlarca insan uçamıyor” dedim.  Buna cevap vermek yerine konuşmaya devam etti.
“Adam Diyarbakır’dan arayıp randevu alıyor, sabah uçağa binip, gidip Ankara’da muayene oluyor, akşam dönüyor,  eskiden otel masrafı olurdu, şimdi öyle değil” dedi.
Niye tedavi için Ankara’ya gidiyor, niye Diyarbakır’da da tam  teşekküllü hastane yok? Gidiş dönüş yol parası da otel parasına denk gelmiyor mu?  Hararetle savunacağım derken, bunları düşünmüyor, dinlemiyor bile…
Sordum:” 17/25 Aralık için ne düşünüyorsun?“
Cevapladı: “Onu kötü yaptılar, bak o sıfırlama işini ben de beğenmedim, ama istikrar lazım. “
-Peki  13 yıldır bunlar hükümet değil mi? Şu anda niye istikrar yok, niye Mit görevini tam yapmıyor, niye bunca şehit var, bunlar istikrar mı sence? Dedim.
“1989 yılında  3000 lira kredi çektiğimde 5900 olarak geri ödedim, şimdi 3000 lira kredi çekince 3300 ödüyorum… Ben cebimdeki paraya bakarım. İstikrar lazım bize…”dedi.
Şaşırıp kaldım. Ben ona sosyalizmden, her şeyi insan ve doğa için planlamaktan bahsediyorken konu birden buralara gelmişti… satmak lazımmış her şey satılmalıymış para lazımmış…. Adam kredisiz bir yaşam düşünemiyor bile! Eyvah ki eyvah… Hangi birini ikna edeceğiz biz bunların?
“Onu bunu bilmem bence seçimden sonra iç savaş çıkar.” dedi… O da tıpkı  AKP’li Osman Altunordu gibi düşünüyordu.  Altunordu:"Tek başına gelmezsek Türkiye cehenneme dönecek" diyerek vatandaşın gözünü korkutup, üstü kapalı tehdit etmemiş miydi?
Soralım: Siz yokken Türkiye cehennem miydi?
MHP'li biriydi, ülkü ocakları için çalışmış önceleri… şimdi koyu AKP'li olmuş, öyle ateşli savunuyor ki, dinlemiyor, anlamıyor!  Hz. Ali  ne de güzel demiş: “En tehlikeli düşman, bize benzeyip de bizden olmayandır.”
Seray DEREN – Hür Kalem