OTORİTER REJİM VE DEMOKRASİ

Her siyasi kesim kendine göre bir bakış ve anlayışa sahiptir. O gözlükle olanları değerlendirirler.
Önemsedikleri, kullandıkları sözcüklerle ayrışırlar.
 
 
Ayrıcalıklı dokunulmaz kişiler toplumların kan emici mikroplarıdır.
 
 
Demokrasilerde-hukuk devletinde;
 
Hırsızlık, terör örgüt üyeliği, kalpazanlık, rüşvet, zimmet, görevi kötüye kullanma gibi suçlardan yargılananlara dokunulmazlık, çağdaş demokratik sistemlerde sözkonusu değildir.
 
Siyasetçi, sandıkta halka hesap verir düşüncesi, sadece Türkiye’ye özgü yaklaşımdır.
 
- Tam demokrasiler...
- Kusurlu demokrasiler...
- Hibrit- Karma rejimler...
- Otoriter rejimler...
 
Gerçek demokrasi sınıflandırmada;
Bölünme özgürlükleri yok,
Devletin kurumlarını altüst etmek yok.
Protesto hakkına, yaşama hakkı kadar önem verilir.
 
Halkın yönetime katılım durumuna,
Kadın-erkek eşitliğine,
Basın ve ifade özgürlüğünün olup olmadığına,
Siyasi partiler arasındaki fırsat eşitliğine,
Demokrasi kültürünün yerleşip yerleşmediğine,
Sivil toplum örgütlerinin gücüne bakılır.
 
 
Özgürlük, insan hakları gibi demokrasi de; yozlaştırılmaya, suistimal edilmeye uygun kavramdır.
 
 
Toplumun suç işleme özgürlüğü yok ama toplumu yönetenlerin ve milletvekillerinin suç işleme özgürlüğü var diyen bir rejimin, demokratik rejim olduğundan bahsedilemez.
 
Anayasayı yasaları kendi amaçları için kullanan siyasetçilerin ayrıcalıklı olduğu rejim demokratik rejim değildir.
 
 
Ayrıcalıkların olmadığı, kanun önünde herkesin eşit olduğu, bağımsız yargının sıradan vatandaşın güvencesi olduğu hukuk devleti işlerlik kazanmalıdır.
 
 
Nurullah AYDIN
5 Mayıs 2016-ANKARA