KAMU VİCDANI, MİLLİ İRADE, ADALET

Toplumun bir kesimi infial içinde, bir kesimi sevinç içinde.
Yalancılık, hırsızlık, yolsuzluklar döneklik, dini istismarcılık toplumun bir kesimince önemli, bir kesimince önemsiz görülüyor.
 
 
Çağdaş insan toplum ve devlet değerlerine yönelik saldırıları izledikçe, bunlar kim yahu, nereden geldiler, bu toplumun insanları değil mi sorası geliyor.
 
Utanmadan pişkinlikle;
 
Hırsızlıklarını çalmalarını çırpmalarını, halkı bölmelerini, birbirine düşman etmeyi örtbas etmek için dini kullanıyorlar. İslam dini’nin esaslarını da değiştirdiler.
 
Bir toplum ne zaman çürür, adaleti solduğu zaman.
 
 
 
 
Olan, kötü bir yargı değil. Bu, eksik bir yargı da değil. Bu, kesinlikle yargı değil. Yargı bağımsız olmalıdır elbette. Ancak bağımsızlık kendi başına bir amaç değil, tarafsızlığı sağlamak için bir araçtır.
 
 
 
Yargı’nın bu tutumunun genel bir kabul görmesi ve bu tür kararların mağduru olanlara, bunu hak etmişler gibi muamele yapılmasıdır. Hukuk devleti ve adil yargıdan söz eden herkes için, en hakiki içten sınav buradadır. 
 
Yargının itibarına yönelik en ciddi tehdit
 
Adalet, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı; demokrasi, özgürlükler, huzur ve güven için olmazsa olmaz gerekliliktir.  
 
Nurullah AYDIN
18 Ekim 2014-ANKARA