HZ. İSA İLE KARŞILAŞMAK...

Dün Kuran okurken Hz. İsa (as) ile ilgili ayetleri görünce bir kez daha heyecanım arttı. Hz İsa (as) Kuran’da birçok ayette Allah’ın övdüğü, çok üstün ahlaklı, doğumu ve yaşamı mucizelerle dolu, kendisinden sonra gelecek kutlu insanı, yani Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’ı ismiyle haber veren, ahir zamanda dünyaya gelip Hristiyanlar ve Müslümanlar arasında ittifak kurup İslam’ın dünya hâkimiyetine Hz. Mehdi (as) ile birlikte vesile olacak çok kutlu bir peygamber.
 
Herkesin bildiği gibi Hz. İsa (as) babasız dünyaya gelmişti. Allah Kuran’da Hz. İsa (as)’yı “Allah’ın kelimesi” olarak sıfatlandırmış, onun dünyada ve ahirette Allah’a yakın kılınanlardan olduğunu haber vermiş, daha doğmadan önce Allah Hz. İsa (as)’yı insanlara Mesih olarak gönderdiğini Hz. Meryem’e bildirmiş, henüz beşikteyken insanlarla konuşturmuş, mucizelerle dolu bir peygamberdi.
 
... Meryem oğlu Mesih İsa, ancak Allah'ın elçisi ve kelimesidir. Onu ('ol' kelimesini) Meryem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir ruhtur... (Nisa Suresi, 171)
 
Hani Melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah Kendi'nden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır... (Al-i İmran Suresi, 45)
 
Allah’ın Hz. İsa (as)’ya vahyettiği İncil tahrif edildiği için Hz. İsa ile ilgili en güvenilir bilgileri Kuran’dan edinebiliyoruz. Hz. İsa (as)’ın doğumu, yaşamı, gösterdiği mucizeler, Musevilere yaptığı tebliğ,  hasta ve sakat insanları iyileştirmesi, ölüleri diriltmesi, Hz. İsa (as)’ın ölmediği ya da öldürülmediği ve ahir zamanda dünyaya geri gönderileceği gibi konular Kuran’ın çok fazla ayetinde detaylı olarak anlatılmış.
 
Her zaman olduğu gibi Allah’ın kanunu değişmedi, diğer peygamberlerde olduğu gibi Hz. İsa’ya da çok az insan inandı. Hz. İsa bütün hayatı boyunca insanları Allah’a iman etmeye davet etmesine rağmen ona inanların sayısı ilk başlarda çok azdı.  Hz. İsa’nın tebliğ yaptığı dönemde Museviler dinlerini birçok mezhebe ayırmış ve Hz. Musa’ya indirilen dinden çok farklı bir din türetmişlerdi.  Hz. İsa (as) da yaptığı tebliğlerde bu uydurma hükümleri ortadan kaldırıyordu. Bundan rahatsız olan gruplar da sürekli Hz. İsa (as)’a tuzaklar kurmaya başladılar. Hatta bu kutlu peygamberi öldürmek için yeltenseler de Allah Kuran’da Hz. İsa (as)’ı öldürmediklerini, onun bir benzerini öldürdüklerini bize şöyle bildiriyor:
 
Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. Hayır; Allah onu Kendi'ne yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 157-158)
 
Yukarıdaki ayetten de gördüğümüz gibi Rabbimiz Hz. İsa (as)’ın ölmediğini bize başka bir düşünceye mahal vermeyecek şekilde bildirmiş. Bazı Hristiyanlar da Hz. İsa (as)’ın öldükten sonra dirilerek göğe yükseldiğine inanıyorlar. Hâlbuki Kuran’da “Hayır; Allah onu Kendi'ne yükseltti.” (Nisa Suresi, 158) ayetiyle bizler Hz. İsa (as)’ı öldürdüklerinin doğru olmadığını görüyoruz.
 
Allah kıyamete yakın bir dönemde, yani ahir zamanda Hz. İsa (as)’ı yeryüzüne göndereceğini de bize şöyle bildirmiş:
 
Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu seni Ben vefat ettireceğim ve seni Kendime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkâra sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim. (Al-i İmran Suresi, 55)
 
Rabbimiz ayette "sana uyanları kıyamete kadar inkâra sapanların üstüne geçireceğim" ifadesiyle Hz. İsa (as)’a tabi olanları kıyamete kadar inkâra sapanların üstüne geçireceğini bildirmiş. Fakat geçmiş dönemlerde yaşayan Hristiyanlar inkâr edenlere karşı üstün gelmedikleri, hatta aksine çok büyük bozulmalar yaşadıkları için bu ayetin ahir zamana baktığını anlayabiliyoruz. Ayrıca Allah Hz. İsa (as) için “Şüphesiz, o, kıyamet saati için bir ilimdir” (Zuhruf Suresi 61) ayetiyle bildirdiğine göre, Hz. İsa (as)’ın ahir zamanda kıyametten önce yeryüzüne geri gönderileceğini anlıyoruz.
 
Sevgili peygamberimiz (sav) de birçok hadisinde ahir zamanda Hz. İsa (as)’ın yeryüzüne geri döneceğini, Hz. İsa(as)’ın yeryüzüne inişinin kıyametin bir alameti olduğunu bize 1400 sene önce haber vermiş:
 
Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'ın inmesi... (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39)
 
 Onunla (Hz. İsa ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O (Hz. İsa) şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın! O, orta boylu, beyaza çalar kırmızı renktedir. Sarıya boyalı iki elbise içinde olacak. Yağmur yağmasa da saçından su damlayacaktır. İslam için mücadele edecektir. Deccaliyeti kaldıracak, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra ölecek ve namazını Müslümanlar kılacaklardır. (Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tırmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5.cilt, s.380)
 
Bazı insanlarda “Hz. İsa (as) Müslümanların peygamberi değil, neden seviyorsunuz” gibi çarpık bir mantık oluyor. Bu çarpık mantık aslında tamamen Kuran’ı bilmemekten kaynaklanıyor. Çünkü Kuran’a baktığımızda Allah’ın Hz. İsa (as)’ı çok fazla övdüğünü, güzel ahlakını insanlara örnek gösterdiğini, seçkin, onurlu ve saygın bir Peygamber olarak bildirdiğini görüyoruz. Ayrıca Allah samimi Müslümanların sadece Kuran’a değil, kendinden önceki kitaplara da iman ettiğini bizlere bildirmiş.
 
Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız." (Bakara Suresi, 136) 
 
Ayetten de çok net anlayabileceğimiz gibi gerçek bir müslüman tüm Peygamberlere, Allah’ın vahyettiği tüm kitaplara iman eder. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki, tek korunmuş Kitap Kuran-ı Kerim’dir. Tevrat ve İncil çok fazla bozulmaya uğratıldığından bu iki kutsal kitapta da Kuran’la mutabık bölümlerine ancak hüsn-ü zan edebiliriz.
 
Hz. İsa (as) Müslümanların çok sevdiği, büyük şevkle ve heyecanla görmeyi istediği,  Allah’ın kıyametten önce yeryüzüne geri göndereceğini bildirdiği çok mübarek bir peygamber. Peygamberimiz (sav) birçok hadisinde de Hz. İsa (as)’ın Hz. Mehdi (as) ile birlikte Kudüs’te namaz kılacaklarını bizlere haber vermiş. Her müslüman bu iki kutlu şahıs ile karşılaşmak, onlarla birlikte namaz kılmak, onlara gönülden, büyük bir şevkle tabi olmak için ve Allah’ın bu güzellikleri kendilerine nasip etmesi için dua etmeli…
 
Hz. Mehdi müminlerle beraber Beytül Makdis'de (Kudüs) sabah namazı kılarken, o sırada nüzul eden (yeryüzüne inen) Hz. İsa'yı takdim edecek ve Hz. İsa ellerini, onun (Hz. Mehdi'nin) omuzuna koyarak, "Namazın kameti (farz namazı kılmak için okunan ezan; namaza başlama işareti) senin için getirildi, bu yüzden sen kıldır" diyecek ve nihayet Hz. Mehdi, Hz. İsa ve müminlere imam olarak namazı kıldıracaktır.  (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 25)
 

Ebru ALTAN