HUKUK DÜZENİ, YARGI VE YÜRÜTME

Hukuk Düzeninde Adalet Kaosu yaşatılıyor.
Herkes, insan hakları, demokrasi, hukuk, adalet, ekonomi dersi vermekle meşguller. Birileri birilerine laf yetiştirme çabasında. Gazetecisi, akademisyeni, siyasetçisi konuşuyor. Akut çene enfeksiyonu (Ağız ishali) ülkeyi sarmış gibi.
 
İktidarı ile muhalefeti ile siyaset kurumu, saltanat sürmeye devam ediyor.
 
 
Yüksek Mahkemeler verdikleri kararlarla sürekli eleştiri konusu ediliyor. Peki ama neden?
Tartışma bu noktada yapılmaktadır.
 
 
Her konuda konuşan uzman var.
 
Ülkede yaşanan toplumda algılanan durum şu;
 
Şimdi bu yargı; hakka ve adalete göre karar veren dürüst namuslu hukukçulardan mı oluşuyor dersiniz? Lehe karar veren hakim savcı övüldükçe övülüyor, aleyhe karar veren hakim savcı ise suçlanıyor. Bu nasıl mantık böyle?
 
Yıpratma, sindirme, susturma, etkisizleştirme ve biat ettirme stratejisi tüm boyutlarıyla sürüyor.
 
 
Yetkililerin, meclisin meşruiyeti sorgulanıyor.
Kamuoyunda yanlış algı yaratılmaya çalışılıyor.
 
Şimdi bazılarına göre bunlar önemli değil. Ya ne önemli? Onlara göre; hukuk çalışıyormuş, nasıl çalışıyorsa!
 
Örgüt yöneticisinden birine Türkiye Cumhuriyeti devleti emekli milletvekili maaşı ödüyor.
Cezaevinde iken, terör örgütü üyesi olarak yargılanırken, milletvekili olarak seçilen kişi mecliste, maaş alıyor.
 
Demokratik ülkelerde görülmeyen dokunulmazlık garabeti güvencesi altında milletin maaşıyla suç işlemeye devam ediyorlar. Ama siyaset kurumu çalışmıyor, çalıştırılmıyor.
 
 
 
Kamuoyunu yanıltıcı ve bilgi kirliliği olabildiğince siyasetçiler ve medya tarafından yapılıyor.
 
 
 
Nurullah AYDIN
14 Nisan 2014-ANKARA