Son günlerde ayyuka çıkan sınavsız atamalardan sonra; Zeliha’nın hikâyesini yazmak istiyorum. Zeliha henüz 2 yaşındayken; babası bir tren kazasında hayatını kaybetmiş. Annesinin biricik evladı Zeliha yetim kalmış, hatırlamıyor, hatırladığı tek şey annesinin yeniden evlendiği üvey babası ve bitmek bilmeyen dayakları…
Zeliha o zamanlar yeminler etmiş:“Okuyacağım. Okuyup, öğretmen olacağım ve tüm çocuklara dayak atmanın yanlış olduğunu anlatacağım. “ Zeliha yıllar yılı okulunun en başarılı öğrencilerinden… Dershanelere gidiyor, kurslara gidiyor, kendini alabildiğine yetiştirmeye çalışıyor.
Üniversite sınavlarını kazandığında sevinçten çığlık atıyor, ağlıyor.  İçi içine sığmıyor… Hayallerine yaklaşmış olmanın sevinci bu. Hem o dayaklardan kurtulacak, hem ekmeğini eline alacak, hem geleceğe daha bilinçli nesiller yetiştirecek…
Kendi babasından kalan yetim aylığı ile, annesine yük olmadığını söylüyor. Babasını hiç tanımasa da rahmetle anıyor her defasında… “Çok emek verdim” diyor ve gözleri buğulu buğulu anlatıyor.
Zeliha kız üniversiteyi de başarılı bir şekilde bitiriyor. Evet o artık öğretmen olmuş, fakat ataması bir türlü yapılmamış… KPSS sınavlarına da girmişti iyi de puan almıştı. Öyle söylüyor. Öğrenim hayatı boyunca başarılı olmuş bir öğrenci. Öğretmen olmuştu işte daha ne istiyordu bu devlet? Bu KPSS de neyin nesiydi? Madem atamayacaklardı, ne diye üniversitelere bu bölümleri koymuşlardı ki sanki?
O,  beş yıldır atanamadı. Onca hayal, onca emek, onca okuma, hepsi ne içindi? O,  halen babasından kalan yetim maaşını alıyor, onunla hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Üvey baba öleli çok oldu. Annesi  dayak yemekten ölmüş, öyle söylüyor. Kimse bilmedi bilemedi, “Annem içine dert etti, gururluydu söyleyemezdi kimseye, ama biliyorum ben o dayaklar annemi bitirdi” diyor.
Teselli etmeye çalışıyorum. “Yok abla bırak Allah aşkına, görmüyor musun, AKP sınavsız kadrolar açmış, tanıdıklarını torpille devlete yerleştirmiş, açıklananları dinlemedin mi abla? Çalışırım devlete yük olmam artık diyordum, abla ben babamdan kalan üç kuruş aylıkla idare ediyorum, ya olmayanlar ne yapsın abla? Bak ben o üç kuruşla bir de kira ödüyorum, onca emeğim var, okudum… Bizi bitirdi bunlar abla hayallerim yıkıldı, annemi dayaklar bitirdi beni de bunlar!” diyor inci inci gözyaşları dökülüyor… Annemin bir lafı gelip oturuyor işte orta yere:”Ahh, ayılara kaval çaldıran dünya ahh!” Söyleyin şimdi ben nasıl ümit vereyim, nasıl teselli edeyim?
Yetim hakkı yiyenler, atanamayan binlerce öğretmenin hakkını nasıl yediniz hele bi anlatın?
Kadro verenler ve o kadrolardan para kazananlar kimlerin hakkını çaldınız, farkında mısınız?
KPSS sınavlarında başarılı olan 58 kişinin aynı adreste olduğu belirlenmiş.  Nasıl bir tezgâhtır bu?  Sınavsız kadro veren, o kadroyu hiç vicdanı sızlamadan alıp kullananlar; bunun adı nedir? Akrabaya KPSSsiz sınavsız kadro veren, kul hakkı yiyenler, dünyalığınız tamamsa ikileyin, dünya mazlumun olsun, zalimin değil!
Elinde mikrofon MAVAL okudular: "Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirtmeeem! “
Elimizde kalem GERÇEĞİ yazdık:  “Ahan da yetim, işte de yenen haklar!”
Seray DEREN
Hür Kalem