Bir filmi seyretmeden önce, neyi izleyeceğinizi bilmenin en büyük faydası, film bittiğinde sizde lezzetli ya da kekremsi tatlar adına ondan neyin kalacağını az çok kestirebilmektir... İşte, oyun - sinema melezi temiz iş ' Halo 4: Forward Unto Dawn 'ün başına otururken de, bu düşünce ve farkındalıkla donanmıştım...
Artık belli bir yaşa gelip, binlerce film devirdikten sonra, ister istemez bir refleks haline dönüşüyor bu hamleleriniz... Bazen elinizde olmadan sizi cezbeden ışıltılara aldanıp yanlış tercihler de yapabiliyorsunuz, ama ne olursa olsun heba olan ya da değdi dedirten her film sonrası, uyguladığım yöntemin ne kadar doğru olduğunu, bir kere daha görme imkanı buluyorum...
Her şeyden önce film aynı adlı oyuna müşteri çekmek için yapılmış bir mini dizi... Sonrasında formatında oynamalar yapılarak, 5 bölümü birleştirilmiş ve bildiğimiz sinema kıvamına getirilmiş... İyi ki de öyle yapılmış... Çünkü dizi bölümleri olarak, özellikle ilk 30 dk. - 45 dk. aralıklarındaki aksiyonu kısılmış sıkıcı denilebilecek temposu yüzünden, bir çok kişi tarafından ıskalanabileceğini hatta görmezden gelinebileceğini düşündüm filmi seyrederken...
Ama filme temel teşkil eden Halo 4 oyunun genel temposundan uzak o gazı alınmış sahnelerde dahi, ( özellikle Tom Green ve Anna Popplewell hariç, çünkü onlar bu çaylak tanımlamasının üzerinde oyuncular olarak sivriliyorlar ), genç ve isimsiz oyuncu kadrosunun son derece etkileyici rol kesişlerine de şahit oluyorsunuz...
Bir de bu dramatik iddialı teen-age sekansların üstüne, finaldeki nefis ötesi savaş sahnelerini de eklenince, yapım beklentilerinizi karşılamanın ötesine geçerek, sizi oyunu satın almaya götürecek derecede iştahlı bir sürecin içine itiveriyor... Ki ben o kadar oyun meraklısı biri değilimdir, ama mini diziden bozma ' Halo 4 Forward Unto Dawn 'ı izlediğimde içimdeki çocuğun şaha kalktığını ve eski günlerine dönerek bir oyun canavarına dönüşmek istediğini hissettim elimde olmadan...
Özellikle filmin en büyük sürprizlerinden biri olan Master Chief karakteri, yapıma damgasını vurarak oyuna yeni fanlar ekletecek enerjiyi sağlaması için yaratılmış... Güçlü, karizmatik ve yenilmez özelliklerini o kadar iyi yansıtmayı başarıyorlar ki ekrana, bu tanıtım filminin hemen ardından, Master Chief ismi ile seri filmlere geçilebileceğini düşünüyorsunuz...
Demin vurgulamaya çalıştığım, oyuncu kadrosunda öne çıkan isimler Tom Green ve Anna Popplewell için ayrı bir paragraf açmak gerek kanımca... Çünkü temponun son derece düşük seyrettiği ilk sekanslarda yapım, neredeyse sırtını tamamıyla bu büyümüş de küçülmüş son derece yetenekli 2 oyuncuya dayıyor sırtını...
Kendini Tv serilerinde ispat etmiş yeni nesil isimlerden biri olan Tom Green, buradaki rolüyle isterse çok derin rollerin altından da kalkabileceğinin sinyallerini veriyor... Bu ikilideki en tecrübeli ve en dikkat çekici ismi olan Anna Popplewell da, fazla söze hacet bırakmayacak ustalık ve alışkanlıkla, gereksiz atraksiyonlara girmeden varlığını fazlasıyla hissettirmeyi ve rolünün / güzelliğinin etkisiyle yeni hayran kitleleri edinmeyi başarıyor...
Uzun lafın kısası, kısaca ve özetle, yazımızın başlığında da öz biçimde belirttiğimiz üzere, oyunun tanıtımına son derece başarılı bir biçimde hizmet eden, Hollywood yapımlarıyla yarışacak ayarlara çıkabilen temiz bir işe imza atılmış ' Forward Unto Dawn ' ile... Bence sadece Quake , Tom Clancys , Ghost Recon tarzı oyun tutkunları yanında, bunlarla hiç alakası olmayan bilim kurgu severleri de memnun edecek bir film tam ve en uzun ismiyle ' Halo 4 Forward Unto Dawn '...
Sevgi ve Saygılarımla...
Fırat ÖÇAL - www.hayatveinsan.com
Hayat ve İnsan - Hayatı ve İnsanı Anlatan Ciddi Yazılar