Zeki Demirkubuz’un onuncu filmi olan Bulantı’nın çekimleri 2014 Mart ve Nisan aylarında İstanbulda gerçekleştirildi.  Önemli rolleri yönetmenin kendisi, Şebnem Hassanisoughi, Öykü Karayel, Çağlar Çorumlu, Cemre Ebuzziya, Ercan Kesal ve Nurhayat Demirkubuz’un paylaştığı, Görüntü Yönetmenliğini Türksoy Gölebeyi’nin yaptığı filmin kurgusu ve Post-Prodüksion çalışmaları bir yıldan fazla bir sürede tamamlandı.

Öykü

Sevgilisiyle birlikte olduğu gece karısı ve küçük kızını trafik kazasında kaybeden Ahmet, “akıl-fikir işleri” yapan mühim bir şahsiyettir. Kimseyi umursamayan, hiçbir şeyin önünde eğilmeyen biri olarak bu trajik olaydan pek etkilenmeden yaşamına devam eder ama bir süre sonra,  görünürde bir sebep olmaksızın kendinde ve yaşamında bazı değişimler olmaya başlar. Küçük terslikler, tuhaf aksilikler art arda gelmekte, çok sevdiği kadınlarla arası bozulmakta, hayat karşısında zorlanmakta ve kendisinden beklenmeyecek zafiyetler göstermektedir. 

 

Açıklama

Filmin konusu ya da temasının Jean-Paul Sartre’ın ünlü romanı Bulantı’yla bir ilgisi yoktur ama şöyle bir bağı vardır: Zeki Demirkubuz, yedi yıl önce –çekebilir miyim düşüncesiyle- Sartre’ın romanını çalışmaya karar vermiş, bilgisayarında Bulantı adında bir dosya açmış ama bir süre sonra bu fikirden vazgeçip filmin şimdiki haline yönelmiştir. Önceleri acelesi olmadığından, sonra vakit daraldığında yeni bir isim bulamadığından, zaten filmlerine isim bulmakta  hep zorlandığından, bulduğu diğer isimlerden hoşlanmayıp bu arada Bulantı’ya alıştığından ve çok sevdiğinden filmin ismi bu şekilde kalmıştır. 

Editör: TE Bilisim