Omurilik kanal daralması; bel bölgesinde bulunan dokuların zaman içerisinde kalınlaşarak kireçlenmesi ve omuriliğin geçtiği kanalı daraltması ile oluşuyor. Genellikle hareketsizlik sonucu meydana gelen bu rahatsızlığa, ağır iş temposu ve fazla kilo da sebep olabiliyor. En çok 50’li yaşlardan sonra görülmeye başlanan omurilik daralması, erken tedavi edilmezse hastanın yaşam kalitesini düşürebiliyor ve onu yatağa mahkum edebiliyor. Central Hospital’dan Beyin Cerrahı Opr. Dr. Bülent Arslan, omurilik daralması hakkında bilinmeyenleri ve tedavi yöntemlerini anlatıyor.



Omurilik daralması, hastayı yatağa düşürebilir

Omurilik kanalındaki daralma,  doğuştan ya da sonradan olma nedenlerle omurilik kanalının ve/veya omurilikten çıkan sinirlerin geçtiği sinir kanallarının daralması sonucu meydana gelir. Genellikle 50-70 yaş grubundaki kişilerde daha sık rastlanır. Ancak doğuştan omurilik kanalı dar olan hastalarda 30-40 yaş arası şikayetler ve bulgular görülebilir. Rahatsızlık daha çok egzersiz yapmama ve hareketsizlik sonucu meydana gelir. Bunların yanı sıra ağır işte çalışmak, fazla kilolu olmak, sigara kullanımı, yaşlanmaya bağlı omurilikte oluşan kireçlenmeler, artrit, bel fıtığı, skolyoz ve genetik faktörler gibi nedenlerde omurilik daralmasına sebep olabilir. Bu hastalık tedavi edilmediği takdirde ilerleyen dönemlerde hastayı yatağa bağlayacak kadar kötü sonuçlar doğurabilir.

 

Bacaklarda güçsüzlük ve uyuşukluk varsa dikkat

Daralma bütün omurga kanalında olabileceği gibi bazen sadece belli bir bölgede de görülebilir. Boyun bölgesindeki daralma omurilik hasarına neden olabilir ve hastada denge problemleri yaratabilir. Bel bölgesindeki daralmaya bağlı olarak bacak ağrısı, bel ağrısı, bacaklarda güçsüzlük ve uyuşukluk gibi belirtiler görülebilir. Bacaklardaki bu ağrılar tipik olarak kalçadan başlar ve diz bölgesine kadar yayılır. Bazı durumlarda tüm bacağa yayılabilir, tek veya iki taraflı olabilir. Ağrılar ayakta durunca ve yürüyünce şiddetlenir. Aynı şekilde oturmak, çömelmek veya yatmak gibi duruş değişiklikleri de ağrıya sebep olabilir.

 

Öne doğru eğilerek yürüme gözlemlenir

Omuriliğin kanal çapı genişlediği için hastalar öne doğru eğilerek yürürler. Oturulduğunda ağrının geçmesi ise omurga kanalı daralması için çok özgün bir bulgudur. Hastalıkta yaşanan şikayetlerde ani olarak kötüleşme görülebilir. Bu duruma sebep olan faktörler; bel fıtığı ve travmadır. Yürüme mesafesinde kısalma ve aralıklarla topallama da diğer tipik belirtilerdir. Hasta belli bir mesafe yürüdükten sonra bacak ve baldır bölgesindeki ağrıdan dolayı oturarak dinlenme ihtiyacı hisseder ve dinlendikten sonra tekrar yürüyebilir. Ancak bu durum yürüme mesafesinde giderek kısalmalara yol açar. Başlangıçta yürüme mesafesi 500 metre iken, aylar içerisinde 10 metreye kadar düşebilir. Hasta öne doğru eğildiğinde nispeten rahatlama hissedebilir. Ama bu durum bacaklarda uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük, yorgunluk gibi şikayetlere de neden olabilir. Bu hastalarda özellikle geniş tabana basarak adım atma da gözlemlenir.

 

Hasar kalıcı olabilir

Hastalığın ilerlediği durumlarda ise sakral kök tutulmasına bağlı olarak idrar ve gaita kaçırması yaşanabilir. Bu hastalarda idrar kaçırma oranı yaklaşık yüzde 3 ile 11 arasındadır. Boyundaki omurilik kanalı daralmasına bağlı olarak her iki kolda ağrı, uyuşma, güçsüzlük ve denge bozukluğu görülebilir. Omurilik daralması sonucu oluşan hasar kalıcı olabilir ve hastanın denge problemi düzelmeyebilir.  

 

Şikayetler kişiye göre farklılık gösteriyor

Omurilik kanal daralmasında yaşanan şikayetler kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir. Yapılan çalışmalarda ileri derecede daralma olmasına rağmen pek çok kişide herhangi bir yakınma görülmediği de saptanmıştır. Bu gruptaki hastaların takibe alınarak tanı konulması sürecinde MRI ve CT gibi tetkiklerden yararlanılır. Yapılan ölçümlerde omurilik kanalının ön arka çapının 11,5 milimetre olması gerekir. Çapın 9 milimetre altında olması durumunda omurilik kanal darlığı tanısı konulur.            

 

Bacaklarda duyu kaybı gözlemlenebilir

Hastalıkta elde edilen benzer bulgular  bacaklardaki damarsal hastalıklara bağlı olabilir. Aynı zamanda omurga kanalı darlığı ile benzer sonuçlara neden olduğu için  bu rahatsızlıkla karıştırılabilir. Damar hastalığı olanlarda ağrılar kramp şeklinde, devamlı  ve ayak bileğinden yukarıya doğru yayılır. Duyu kaybı bacaklarda çorap şeklinde yani distal bir yerleşim gösterir. Her iki hastalıkta da bu belirtiler birlikte bulunabilir. Bu sebeple ayırıcı tanı için doppler incelemesine başvurulmalıdır.

 

Hastalık hafif düzeydeyse fizik tedavi uygulanır

Omurilik kanal daralması hafif düzeyde ise cerrahi tedaviye gerek duyulmaz. Bu tarz hastalarda fizik tedavi (lomber fleksiyon egzersizleri gibi), medikal tedavi, kilo verme, yatak istirahatı, selektif spinal enjeksiyonlar,  epidural steroid enjeksiyonları denenebilir. Ancak ileri düzeyde kanal daralması olan hastalar bu tarz tedavi yöntemlerine olumlu yanıt vermez. Medikal tedaviyle düzelmeyen, bacaklarda güç kaybı oluşan, muayene bulguları giderek kötüye giden hastalara cerrahi tedavi uygulanır.

 

Tedavi sonrası yaşam kalitesi yükselir

İyi seçilmiş hastalarda ise, cerrahi tedavi ile kanal çapı genişletilir ve omurilik, sinir kökü üzerindeki bası ortadan kaldırılır. Bu tedavide öncelikli amaç, hastanın ağrısız yürüme mesafesinin kısalmasını engellemek yani hastalığı durdurmaktır. Hastalar bu tedavilerden sonra oldukça iyi sonuçlar alır ve yaşam kaliteleri oldukça yükselir. Hastaların günlük normal aktivitelerine dönmesine ise ilerleyen haftalar içinde izin verilir. Omurilik kanalı daralmasına bazı durumlarda omurga kayması (spondilolistesis) da eşlik edebilir. Bu durumda omurların tespiti için tedaviye spinal füzyon yani omurga ve omurilik cerrahisi de eklenmelidir.

 

Bel ve bacaklara vuran ağrılar yaşanıyor ve belli bir mesafe yüründükten sonra bacakların arka tarafında ağrı, uyuşma hissediliyorsa mutlaka uzman bir beyin cerrahına başvurulmalıdır. Ancak bu şekilde yaşam kalitesi korunabilir ve tedavide geç kalınmamış olur.

 

Editör: TE Bilisim