Bir zamanlar cüceiliks  diye bir göl varmış. Bu gölün içinde öyle çok pislik varmış ki,  delileaks bu gölü çok kıskanıyormuş.  Cüceiliks  hırsızın da tekiymiş. Delileaks’den habire  deli  çalıyomuş.  Bi gün bu delilerden biri gitmiş cücelikse  vezir olmuş.

Oy oy oy bu vezir öyle deliymiş öyle deliymiş ki,  katilleri çok severmiş.  Onlara  “katil” demez,  “Pişiidim beniiiim pişidim beniiim…” diye severmiş üstelik…  Vezir deli olmasına deliymiş ama kraldan çok korkarmış. Kral büyücüymüş.  Eline ipleri alır vezirleri, soytarıları kuklaya çevirirmiş… Cüceliksin kralı da,  veziri de, toptan çalarmış, öyle perakende ile falan uğraşmazlarmış…

Cüce kuklalar, uzun kuklalar hep birlikte gül gibi geçinir giderlerken, birden bire sarımsak kokuları yayılmaya başlamış… Kral bu kokunun  bir gülden çıktığını anlayınca “tiz kellesi vurula” demiş ve sarımsak kokulu gül,   çatlak sesler çıkara çıkara gözden kaybolup gitmiş. Ama tohumları etrafa saçılmış…  Bir yıl sonra hepsi ayrı ayrı çiçek açacakmış… Onun çatlak seslerine gülen güleneymiş… Komik değilmiş ama gülen çokmuş…

Dedik ya kral büyücüymüş diye, işte bir gün kısa, bir gün uzun olurmuş. Hele bir eli varmış ki, çok çok uzunmuş.  Sadece eli mi? Boyu posu da uzunmuş.  O kadar uzunmuş ki,  bi gün duble suda giderken kafasını   zirkelin çanına çarpmış.

Çanlar ülkesinin kraliçesi Zirkel  buna çok sinirlenmiş.  “Seni uzun kafa seniiii, azcık etrafını dinlesen, çarpmazsın bu çanlara!” demiş.  Uzunkafa kral  “Sen dinledin  madalya mı taktılar?” diye hötleyince,  Zirkel hemen  zehirli oklarını  çıkarıp cüceliksin taaa dibine  göndermiş.

Dipte;  vezirin pişidleri,  cücenin paksütleri elele  vampirlik yapıyormuş.  Zirkel salağı da hemen paksütleri  okla silahla kuşatmasın mı?  Uzunkafanın kafası iyice bulanmış. “Ben eniyisi bi psikologa gideyim” demiş.  Tam o sırada oğlu kelkafa:”Babacım ben anlamadım neden gidecen ki?” diye sorunca Uzunkafa bu Kelkafaya bi şaplak indirmiş…. Kelkafa niye türemiş, nasıl türemiş herkes şaşkınmış! Ama  bu ayrı bi masal konusuymuş…

Derken efendim Uzunkafa  kral psikologa gitmiş  psikolog ne desin, nasıl söylesin kara kara düşünmeye başlamış.  En sonunda demiş ki; “Sayın kralım, şimdi size Sayın desem olmaz, Şizofert tanısı koysam ayıp olur mu?” Uzunkafa:”La ne biçim psikologsun bunu zaten biliyoz başka masal anlat” demiş.

Psikolog: “Tef olun, sizi çalsınlar, daha nereye kadar çalacaksınız!”  diye bir masal anlatmaya başlamış… Uzunkafa’nın gözleri yavaş yavaş kapanmış,  cüceliksin dibine dalmış…  Sonra bi cadı gelmiş demiş ki:”Bu elmayı ye, çöpünü de çöpe at!”   Masal  bu ya, pis cadı masalı  tam da  burada bitirmiş.

Seray DEREN