Canlı ve cansız tüm varlıkları içinde barındıran evren, kusursuz bir yaratılışa, eşsiz sistemlere, canlıların yaşayabilmeleri için gereken tüm şartların varolduğu bir ahenk ve düzene sahiptir. Özellikle 20. ve 21. yüzyılda elde edilen tüm bilimsel keşifler evrenin kusursuz bir planın sonucu olduğunu ortaya koymuştur. Bilim bize şu gerçeği gösterir: Evreni, üstün bir akla ve sonsuz bir güce sahip olan Yüce Allah yaratmıştır.

Ancak bilimin kesin delillerle ortaya koyduğu bu gerçek, Darwinist–materyalist felsefeyi benimsemiş kişiler tarafından görmezlikten gelinir. Materyalistler evrenin, kaosun, karmaşanın ve tesadüflerin ürünü olduğunu iddia ederler. Ancak, evrenin oluşumundan içinde işleyen sistemlerin ve barındırdığı varlıkların arasındaki kusursuz denge ve ahenge kadar incelenen her konu, evrenin kesinlikle tesadüf eseri olamayacağını ortaya koymaktadır.

Evrende müthiş bir ahenk, düzen ve denge vardır. Bu dengelerin herhangi birisindeki milimetrik bir sapma bile Dünyanın ve Dünyadaki yaşamın son bulması demektir.

Allah’ın yarattığı muazzam dengelerden bazılarına örnek vermek bu durumun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.



Yerçekimi;



-Eğer daha güçlü olsaydı: Dünya atmosferi çok fazla amonyak ve metan biriktirir, bu da yaşam için çok olumsuz olurdu.



-Eğer daha zayıf olsaydı: Dünya atmosferi çok fazla su kaybeder, canlılık mümkün olmazdı.



Güneş’e uzaklık;



-Eğer daha fazla olsaydı: Gezegen çok soğur, atmosferdeki su döngüsü olumsuz etkilenir, gezegen buzul çağına girerdi.



-Eğer daha yakın olsaydı: Gezegen kavrulur, atmosferdeki su döngüsü olumsuz etkilenir, yaşam imkansızlaşırdı.



Yer kabuğunun kalınlığı;



-Eğer daha kalın olsaydı: Atmosferden yerkabuğuna çok fazla miktarda oksijen transfer edilirdi.



-Eğer daha ince olsaydı: Hayatı imkansız kılacak kadar fazla sayıda volkanik hareket olurdu.



Dünya’nın Kendi Çevresindeki Dönme Hızı;



-Eğer daha yavaş olsaydı: Gece gündüz arası ısı farkları çok yüksek olurdu.



-Eğer daha hızlı olsaydı: Atmosfer rüzgarları çok çok büyük hızlara ulaşır, kasırgalar ve tufanlar hayatı imkansızlaştırırdı.



Ay ile Dünya Arasındaki Çekim Etkisi;



-Eğer daha fazla olsaydı: Ay’ın şiddetli çekiminin, atmosfer şartları, Dünya’nın kendi eksenindeki dönüş hızı ve okyanuslardaki gelgitler üzerinde çok sert etkileri olurdu.



-Eğer daha az olsaydı: Şiddetli iklim değişikliklerine neden olurdu.



Dünya’nın Manyetik Alanı;



-Eğer daha güçlü olsaydı: Çok sert elektromanyetik fırtınalar olurdu.



-Eğer daha zayıf olsaydı: Güneş Rüzgarı denilen ve Güneş’ten fırlatılan zararlı partiküllere karşı Dünya’nın koruması kalkardı. Her iki durumda da yaşam imkansız olurdu.



Albedo Etkisi (Yeryüzünden Yansıyan Güneş Işığının, Yeryüzüne Ulaşan Güneş Işığına Oranı)



-Eğer daha fazla olsaydı: Hızla buzul çağına girilirdi.



-Eğer daha az olsaydı: Sera etkisi aşırı ısınmaya neden olur, Dünya önce buzdağlarının erimesiyle sular altında kalır daha sonra kavrulurdu.



Atmosferdeki Oksijen ve Azot Oranı:



-Eğer daha fazla olsaydı: Yaşamsal fonksiyonlar olumsuz şekilde hızlanırdı.



-Eğer daha az olsaydı: Yaşamsal fonksiyonlar olumsuz şekilde yavaşlardı.



Atmosferdeki Karbondioksit ve Su Oranı:



-Eğer daha fazla olsaydı: Atmosfer çok fazla ısınırdı.



-Eğer daha az olsaydı: Atmosfer ısısı düşerdi.



Ozon Tabakasının Kalınlığı



-Eğer daha fazla olsaydı:Yeryüzü ısısı çok düşerdi.



-Eğer daha az olsaydı:Yeryüzü aşırı ısınır, Güneş’ten gelen zararlı ultraviole ışınlarına karşı bir koruma kalmazdı.



Sismik (Deprem) Hareketleri



-Eğer daha fazla olsaydı: Canlılar için sürekli bir yıkım olurdu.



-Eğer daha az olsaydı: Okyanus zeminindeki besinler suya karışmaz, okyanus ve deniz yaşamı dolayısıyla bütün Dünya canlıları olumsuz etkilenirdi.(1)



Burada sayılanlar Dünya’da yaşamın oluşabilmesi ve canlılığın devam edebilmesi için gereken, son derece hassas dengelerden sadece birkaçıdır. Yalnızca burada sayılanlar bile evrenin ve Dünya’nın tesadüfler sonucunda, rastgele olayların ardı ardına gelmesiyle oluşamayacağını kesin olarak ortaya koymak için yeterlidir.

Kaldı ki evrendeki mükemmel düzen, canlılığın varoluşunun tesadüfi mekanizmalarla meydana geldiğini öne süren evrim teorisinin mimarı Charles Darwin’i dahi, evrenin yaratılışında tesadüflerin yeri olamayacağını itiraf etmek durumunda bırakmıştır. Darwin’in bu itirafı şöyledir:

“Bu muazzam ve harikulade evreni, çok geriye ve çok ileriye bakabilme kabiliyeti bulunan insan da dahil olmak üzere, kör tesadüf veya zaruretin eseri olarak görmek çok güç, hatta imkansızdır.” (Robert B. Downs, Dünyayı Değiştiren Kitaplar, Tur Yayınları, Istanbul 1980, s. 289)

Tüm evreni, yıldızları, gezegenleri, dağları ve denizleri kusursuzca yaratan, insana ve tüm canlılara hayat veren, her şeyi yoktan var etmeye güç yetiren, yarattıklarını insanın emrine veren, sonsuz güç ve kudret sahibi olan Allah’tır. Allah’ın bu kusursuz yaratışı bazı Kuran ayetlerinde şöyle anlatılmaktadır:



“Yaratmak bakımından siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi. Gecesini kararttı, kuşluğunu açığa-çıkardı. Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi. Ondan da suyunu ve otlağını çıkardı. Dağlarını dikip-oturttu; size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere.” (Naziat Suresi, 27-33)



Bugün bilim dünyasında ”İnsani İlke” (Anthropic Principle)olarak adlandırılan kavram büyük kabul görmektedir. İnsani İlke, evrenin, amaçsız, başıboş, tesadüfi bir madde yığını olmadığı, aksine insan yaşamını gözeten bir amaca göre hassas bir biçimde tasarlandığı anlamına gelmektedir.



Evren hakkında yaptığımız her türlü inceleme, bizlere bu evrende tesadüflere asla yer olmadığını, tam tersine insan yaşamını gözeten olağanüstü bir yaratılışın olduğunu gösterir. Evrenin her detayında gizli olan bir yaratılış, aynı zamanda evrenin her detayına hakim olan sonsuz bir güç ve akıl sahibi bir Yaratıcı’nın varlığının ispatıdır.



Didem RAHVANCI




Kaynaklar:

1 Hugh Ross, The Fingerprint of God: Recent Scientific Discoveries Reval the Unmistakable Identity of the Creator, Oranga, California, Promise Publishing, 1991, s. 129-1329



[email protected]
https://www.facebook.com/didem.rahvanci
https://twitter.com/DidemRahvanci

http://didemrahvanci.co.nr