Bilmece gibi bir başlıkla başladık… Tetikleyenler sağ olsun.
Ankara’nın kışları eskiden çok soğuk, havası çok pis olurdu. Böyle günlerden birinde yine toplanmış ailece büyük amcama gitmiştik. Büyükler eğlenip, sohbet ederken biz küçükler kendimize sıcak bir köşe bulur oyunlar falan oynar, birbirimize masal anlatırdık. Çoğu da uydurma masallar…

Babam en iyi masalcıydı. O zaman kuzenler henüz kopmamıştık. Bülent ısrarla masal isterdi, babam anlatırdı:”Kim yatık, kim uyanık? Herkes yatık bındık uyanık…” Masal sürerdi çoluk çocuğun da gönlü alınmış olurdu…  Büyük amcam hakikaten büyük adamdı. Hep güler yüzlü, hep toparlayıcı…

Hafta sonunu iple çekerdim. Amcamlara gitmek oldukça eğlenceliydi de ah o dönüş yolu olmasa…  Gidiş arabalı, dönüş yaya. Üstelik mezarlığın içinden yürürdük. Gecenin zifiri karanlığında küçük bir kız çocuğu korkmuş kimin umurunda!  Sıkı sıkı sarılırdım annemin eline. Dönüşte oldukça kalabalık olurduk. Ali ağabey sürekli ıslık çalardı.  O bitirir, başkası başlar, mezarlığın içinden geçtiğimiz süre boyunca ıslıklar çalınır, konuşmalar daha bi yüksek sesli olurdu…
Büyüyünce anladım, meğer onlar korktuğu için ıslık çalarmış… Meğer herkes korkarmış da, kimse korkusunu belli etmezmiş…

Büyüyüp genç kız olduğum dönemlerde,  ıslık çalarak laf atanlar vardı… O ne saçma bir hareketti arkadaş? Bazen “Neandertal’den bu güne geldim” derim de kız kardeşim gülmekten katılır…   Neandertal insanı, bundan yaklaşık 200 bin  yıl önce yaşamış insan türü. Yani özünde tipik "mağara adamı", cidden “mağara adamı” değil mi şu ıslıkla kız tavlamaya çalışan cahiller?

Anıları bir kenara bırakıp, olayın özüne bakalım… Nedir bizim kültürde bu ıslık işi?  Batıl inanışla yaşlılarımız: "Islık çalmak şeytanın ezanıdır" der… Taksi çevirmek, kıza laf atmak,  bazen korktuğun için, bazen protesto için ıslık çalarsın… Bazen profesör olursun. Akdeniz Üniversitesi’nde “Halimem” türküsünü ıslıkla çalarsın, hakkında soruşturma açılır. Maaşın 30’da 1 oranında kesilir, ıslık çalman olumsuz bir davranış olarak görülür…

Türlü türlü çalarsın… türlü türlü oynarsın da… Milli Marşı protesto için çalarsan, olmaz  arkadaş, olmaz!  Milli  Şizofrenimiz  çalar,  Milli Şeytanımız oynarsa, biz de  Milletçe Çanakkale ritminde  tempo tutarız…  Bak işte bu; batıl değil, gerçek olur!
 
Seray DEREN
(Hür Kalem)