Haber izliyorum… Sonra düşüp bayılıyorum. Ben bunu her gün yapıyorum.

Nasıl bir dünyadır bu, vatanını terk edip kaçan göçmenler, Afrika’dan, Suriye’den kaçan denizde can veren… Sahil güvenlik onları canlı kurtarmaya çalışıyor.

Bir anda evinde otururken, bir maganda kurşunu ile can veren bir anne, yaralı bir bebek…  Doktorlar çalışıyor.

Düğünde havaya ateş açıp, düğünü kana bulayan maganda bir baba, tak tak tak saydırıyor göz göre göre kendi evladını vuruyor… Kameralar  çalışıyor…

Senin benim, Kürt’ün, Türk’ün vergileriyle yapılan altyapıyı bozan PKK. Barajları, iletişim hatlarını, yollardaki parkeleri söküp atan PKK… Güneydoğuyu kana bulayan PKK…

Hemen ötesini kana bulayan Işid. Asker, polis çalışıyor…

Sel sel üstüne haberi, bir tarafta kavurucu sıcaklar, öte tarafta şelaleye dönen köprüler, denize dönen alt geçitler… Meteoroloji çalışıyor.

Soma şehitleri,  Yırca’da şehit edilen zeytinlik! Yangın yeri Yırca! Müteahhitler çalı(şı)yor.

Şehit haberleri geliyor peş peşe… Kahır treni durmadan çalışıyor…

Dolar, Euro kazandıkça Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor.  Zamlar çalışıyor.

Seçim tanımayan zat, zil çalıyor, seçim ilan ediyor…  Milli İrade olmuş zilli irade!  Meclis tatil.

Nereye gidelim? Biz nereye kaçalım? Bu nasıl bir ülke? Beynimizi kemiren sorular durmuyor, çalışıyor!
 
Seray DEREN Hür Kalem