9 yaş ve üzeri okurlar için Timaş Çocuk’tan yayınlanan Rüya Postacısı; hayaller için çabalamayı, dostluğun gücünü anlatan,
naif, sevimli, eğlenceli bir öykü…
Selcen Yüksel Arvas’ın güçlü kalemi ve Gülşen Arslan Akça’nın eğlenceli çizimleriyle…
RÜYA POSTACISI’na Dair…
Tatlı Rüyalar Peşinde Bir Dostluğun Öyküsü
Rüya Maceraları’nın ilk kitabı Rüya Postacısı, Rüyalar Ülkesi’nde yaşayan emektar rüya postacısı Miçi’nin, Ali isimli bir çocukla olan dostluğunu anlatıyor.
Miçi uzun yıllardır –hatta yüzyıllardır- senarist olmak isteyen bir rüya postacısıdır. Sürekli senaristlik sınavlarına girer ama bir türlü başarılı olamaz. O kadar çalışmasına rağmen, sınav zamanı her şey aklından uçup gider. Rüyalar Ülkesi’nde yaşayan diğerleri onunla dalga geçerler. Miçi artık genç değildir ve neredeyse emekli olma zamanı gelmiştir. Onun neden hâlâ vazgeçmediğini kimse anlayamaz.
Yine hayallerinin peşinden koştuğu bir sınav günü Miçi, umutsuz bir şekilde dünyadaki görevine dönerken yıllardır bu işi yaptığını ve o ünlü senaristlerin yazdığı rüyalara hiç bakmadığını düşünür. Aslında bu yasaktır ve Miçi de hep kurallara uyan biri olmuştur. Ve zaten o ana kadar taşıdığı rüyaları çok da merak etmemiştir. Ama o gün bunu düşünmekten kendini alamaz. Acaba kendisinin bu zorlu sınavları geçip senarist olan o havalı kişilerden farkı nedir? Miçi bu düşünceyle kendisini bir anda Ali’nin rüyasının içinde bulur. Aman Allah’ım bu bir kâbustur!
İşte Miçi, Ali’ye bu esnada yakalanır. Ali, büyükannesini yeni kaybetmiş bir çocuktur ve bu nedenle günleri mutsuzluk ve yalnızlık içinde geçer. Ailesi ona yardımcı olmaya çalışır hatta bunun için psikolog ziyaretlerine başlarlar, ancak Ali’nin kimseyle paylaşmadığı, onu harap eden bir sırrı vardır. Ve bunu yalnızca tanışır tanışmaz kendisini çok yakın hissettiği Miçi’ye anlatır. Artık hayat Miçi ve Ali için hiç de eskisi gibi olmayacaktır.
Rüya Postacısı sevdikleri için zorluklara göğüs germeyi yücelten, hayaller için çabalamayı baş tacı eden, yalnız ve üzgün kalplerin buluşup birbirlerini iyileştirdikleri sıcacık bir öykü.
SELCEN YÜKSEL ARVAS KİMDİR?
Kendini bildi bileli iki hayali vardı: Kitap yazmak ve dünyayı dolaşmak. İlk kitabını ilkokul sıralarında yazdı. Yazdıklarına o kadar gülündü ki utancından uzun yıllar tekrar bu işe kalkışamadı. İlk hayalini gerçekleştiremeyince dünyayı gezmek ümidiyle Boğaziçi Üniversitesi Mütercim – Tercümanlık bölümünü okudu. Mezun olunca dünyayı dolaşmak yerine iki metrekarelik bir odada can sıkıcı çeviriler yapmaya başladı. Davlumbazı davul fırın, dübeli duvar delme makinesi sandığı bir dönemde teknik çevirmen olarak anıldı. Teknik çevirilerden o kadar sıkılmıştı ki biraz eğlenebilmek için çocuk kitapları çevirmeye başladı. Kısa sürede içindeki kitap yazma sevdası yeniden alevlendi. Birbiri ardına yayımlanan çocuk kitaplarının ardından ikizleri oldu. Onlarla yaşadığı gündelik, komik olayları birkizbiroglan.com adlı blogunda yazmaya başladı. Yazdıkları kısa zamanda hiç tahmin etmediği kadar ilgi gördü. Artık ikizler burcundaki ikizlerinden arta kalan zamanlarında çocuk kitapları yazıyor, çeviriyor ve ikizleriyle yaşadığı maceraları anlatmaya devam ediyor. Yazdıklarına hâlâ çok gülünüyor ama o artık bundan utanmıyor. Dünyayı dolaşma hayali ise gerçekleşeceği günü bekliyor.
