Romanın önsözü şöyle:
Evren, mikro âlemden makro âleme kadar iç içe geçmiş teraziler silsilesidir. Kusursuz teraziler sistemi, bilimin belirlediği oranlardaki paylaşımları gösterir. Bunu, tüm fizik ve kimya formüllerinde görebiliriz. Paylaşım, evrenin ve bilimin temelinde vardır. Sosyal hayatın da bilime uygun olması için kendi içinde adil paylaşımları içermesi gerekir. Bilimin bittiği noktada zulüm başlar. Kaos, kargaşa ve huzursuzlukların kök sebebi budur. Bu sorun, ancak öz eğitim seviyesinin üzerindeki bireylerle aşılabilir.
Öz eğitim; kendi kendine doğru öğrenmeyi, öğrenebilme becerisi ve temelidir. Gerçek bir gazete haberinden esinlenerek yazmış olduğum bu romanda, antik Mu Medeniyeti’ni kurmuş olan uzaylı soydaşlarıyla karşılaşan ve kızları Arkeolog olan bir Türk ailenin yaşadıkları anlatılıyor. Dünya insanlarıyla gelişmiş uzaylı soydaşların yaşantıları arasındaki seviye farkı, her alanda irdelenip nedenleriyle eleştiriliyor. Çin’de bulunan Türk Piramitleri, Türkler’in ilk kıtasının Mu olduğuna ve Dünya tarihinin Türkler’den başladığına dair önemli sırları barındırmakta olup halen incelenmeyi beklemektedir. En büyükleri olan Beyaz Piramit’te, bu romana adını vermiş olduğum, Oğuz Kağan’ın büyük bir heykeli bulunmaktadır. Acaba Türkler’in, Mu Kıtası’ndan önce de başka bir yerleşkesi var mıydı? Varsa neresiydi?..
Hasan Er
İstanbul, 2020 Kitap temini sadece www.sadikkitapal.com sitesindeki satış butonundan yapılmaktadır.
Editör: TE Bilisim
