Türkiye’de kamplaşma artmakta, toplum iki cepheye ayrılmakta, kin öfke husumet kalıcı hale dönüşmekte. Oysa bu topraklar; yüzyıllar boyunca, sevgi ve hoşgörüyle bilinmektedir.

Sevgi ve hoşgörü denilince de Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Mevlana akla gelir.

Yunus Emre'nin amacı; sevgi, dostluk ve barıştır. Bu yolla Yunus, tüm insanların gerek kendileriyle, gerekse çevresiyle kaynaşmasına, barışık olmasına ve sonsuz hayatta yeniden doğmasına yardımcı olur. Böylece Yunus Emre sevgisinde gönül, âlemin göz bebeğidir. Öyle ki, Yunus Emre, gönül için "Hakk'ın tahtı" der.

 

Gönül Çalab'ın tahtı, gönüle Çalab baktı

İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkarsa

 

Sevgiye ve gönüle verilen bu değer ışığında Yunus Emre'nin insan sevgisi ve hoşgörüsü açıkça anlaşılır. Bu günlerde yaşadığımız olaylar, Yunus Emre'nin sevgisine ve hoşgörüsüne ne kadar muhtaç olduğumuzu gösteriyor.

 

İşte bu sevgi ve hoşgörü sayesinde Yunus Emre, seslendiği insanların toplumdaki seviyelerine bakmadığı gibi, onları dinine, mezhebine, ırkına ve rengine göre de ayırmamıştır. Bu gönülle Yunus Emre tüm insanlığı kucaklayan bir tutum izlemiştir. Yunus Emre ayrılıkçı değil, birlikçi, birleştirici bir insandır.

 

Yunus dili ile özetlersek:

 

Gelin tanış olalım,

İşi kolay kılalım

Sevelim, sevilelim

Bu dünya kimseye kalmaz

 

Garip Yunus, dost, sırdaş, sevgi kaynağı, barış elçisi... Selam, o vefalı sevgiliye gönül verenlere. Selam O'nun hasreti ile mest olanlara. Selam AŞK ile bütün dertleri unutanlara.

 

Ben gelmedim davi için

Benim işim sevi için

Gönüller dost evi için

Gönüller yapmaya geldim

 

O'nu çok ama çok sevin. Bu sevginizi hoşunuza giden hareketler yaptığında da, hoşunuza gitmeyen hareketler yaptığında da muhafaza edin. Kalbinizi her daim sağlam tutun. Her türlü hava şartında mutlu ve sevgiyle uçun.

 

İnsanlara iyilik yapabilmek için fırsat kollayın. Yardım edebilmek için, kendi rahatınız kaçsa da, size zor gelse de elinizden geleni yapın. Size yardım edebilme fırsatı verdikleri için onlara minnettar olun, şükredin.

 

Yaşlılara ve çocuklara özel ilgi gösterin. Bilhassa yalnız yaşayan yaşlıların hâl hatırını sorun, ihtiyaçlarıyla eksikleriyle ilgilenin.

 

İnsanlarla, haklı da olsanız, haksız da olsanız münakaşa etmekten sakının. İçinizde haklı veya haksız olarak bir kin, kırgınlık, öfke, kıskançlık taşımayın. Bu durum kalbinizi hasta eder.

 

Yanıp, pişip, hamlıktan kurtulalım. Gerçek özgürlüğü bulalım!

 

İnsanları sevip, kurtuluşuna vesile olmak için gayret edelim..

 

Anlamalı, izlemeli, yaşamalı!. Bütün canlılar, doğa, dosttur. Gariplerin dostudur. Bir gönül o dostu arıyor, bulacak. İnsan da, bir gönül arıyor, konacak. O, gariplerin dostu olalım.

 

Aklın ve bilimin aydınlattığı yolda emin adımlarla, varlık yapmadan dengeli bir şekilde yürüyelim. Bizim gayemiz insanlara yardım etmek. Kafaları karıştırmak değil. Dengeli olalım, özgür irademizle Hakk'ı bulalım. Çünkü Hak kazanılmaz. Hakk'ı kimse kazanamaz. Evi-ocağı bırakıp terk ederek, iftira atarak, zulmederek Hak kazanılmaz.

 

Bize düşen, önce insan olmak, sonra olgunlaşmak. Başkalarına eziyet etmeyen, eşiyle, işiyle mutluluk içinde olan insan olmak gerek..

 

Her zaman yapıcı olunmalıdır! Dedikodudan, fitneden, kötü zandan kaçının, kusur aramaktan sakınmak gerekir. Kusur zannettiğiniz olaya akıl ermez.

 

Günün sözü: Canlı varlık; bilgi, sevgi, hoşgörü, yardım ve paylaşımcılığı ile insan olur.

Hon. Prof. Dr. Nurullah AYDIN

15 Şubat 2012 ANKARA

Editör: TE Bilisim