Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat hedefine 15 milyar dolarlık katkı sağlamayı amaçlayan Madencilik sektörü, Maden Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikler ve orman bedellerindeki astronomik artışları masaya yatırdı.

 

Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından Swissotel’de düzenlenen “Madencilik Sektör Çalıştayı’nda Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri madencilik sektörünün sorunlarının çözümü için bir araya geldi.

Maden İşleri Genel Müdür Vekili Sadi Civelekoğlu ve Orman Genel Müdür Yardımcısı Zeki Timur’un da katıldığı toplantı, Soma ve Ermenek’te yaşamını yitiren madenciler  için saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.

“Madencilik Sektör Çalıştayı”nın hazırlıklarını koordine eden Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Telek, Maden Kanunu taslağının maddelerini tek tek madencilerle Maden İşleri Genel Müdürlüğü yetkilileri ile müzakere edeceklerini, yeni Madencilik Kanunu taslağının ortak faydayı sağlayacak şekilde kanunlaşması için çalıştıklarını kaydetti.


“Madencilik Sektör Çalıştayı”nın açılışında konuşan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şener Bayyurt, Soma ve Ermenek’teki maden kazaları sonrasında madencilik sektörünün kendisini ifade etmekte zorlandığını, günah keçisi ilan edilmekten ve anlaşılamamaktan şikayetçi olduklarını söyledi.

 

Toplantının basına açık olan bölümünde konuşan EMİB Başkan Yardımcısı Şener Bayyurt, madencilerin sıkıntılı günler yaşadığını söyledi.

 

Sektörün kendisini devlete, bürokrasiye ve kamuoyuna anlatamamaktan şikayetçi olduğunu ifade eden Bayyurt, "Bir ağaç keserken on kez düşünüyoruz. Muhasebe yapıyoruz, toprağın altındakiyle üstündekinin değerini karşılaştırıyoruz. O ağacın yerine yeni ağaç dikilmesi için misli misli bedeller ödüyoruz. Maden sahalarını rehabilite ediyoruz. Ama gün sonunda yine doğanın tahripçisi biz oluyoruz, kamuoyunda yoğun şekilde eleştiriliyoruz. Biz bu eleştirileri aslında hak etmiyoruz. İşletmelerin yüzde 99'u kanun ve yönetmeliklere harfiyen uyarken bir kaç tane elim kaza nedeniyle ciddi şekilde eleştiriye uğruyoruz. Tüm sektör olarak gerçekten kazaları engellemek için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz. Biz iş güvenliğini ve iş kazalarını önemsemez değiliz, işletmelerimizde iş kazaları olmadığında, işçi sağlığı açısından daha iyi şartlar sağladığımızda bundan gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

 

Madencilik sektörünün yüzde 90 oranında yerli girdiyle çalıştığını, kendi enerjisini ürettiğini, diğer sektörlere göre çok daha fazla katma değer yarattığını anlatan Bayyurt, diğer üretim sektörlerinde maliyet nerede ucuzsa oraya kaçmanın mümkün olduğunu ancak madenciler için başka bir yere gitme ya da "ben oynamıyorum" diyerek masadan kalkma imkanının olmadığını söyledi.

 

“Sonuna kadar bu masada oturacağız, bürokrasiyle de siyasi iktidarla da da uzlaşmaya çalışacağız, çünkü biz bu ülkenin yer altı kaynaklarını yer üstüne çıkarıyoruz" diye konuşan Bayyurt, madencilik sektörünün Türkiye'nin ücra köşelerinde üretim yaptığını ve ağırlıklı olarak niteliksiz işgücüne istihdam sağladığını, bunun ülkenin istihdam hedeflerine yapılan çok önemli bir katkı olduğunu dile getirdi. 

Madencilik şirketlerinin büyük bölümünün KOBİ statüsünde olduğunu, sermaye birikimine sahip olmadığını, kazandıklarını yeniden işlerine yatırdıklarını, başka sektörlerde yatırımlarının olmadığını anlatan Bayyurt, ruhsat iptali gibi cezaların şirketler için çok ağır olduğunu savundu.

Madencilerin bürokrasi ve kamuoyuna rağmen üretim ve ihracat yapmasının mümkün olmadığına da işaret eden Bayyurt, sorunlarını şeffaf ve doğru şekilde ortaya koyarak birlikte çözüm yolları aramak istediklerini ifade etti.

Toplantının  açılışında bir konuşma yapan Maden İşleri Genel Müdür Vekili Civelekoğlu ise madencilik sektörünün hassas bir dönemden geçtiğini, Soma ve Ermenek'te yaşananların bir daha tekrarlanmasını dilediklerini ifade etti.

Tüm sektör olarak bu kazalardan dersler çıkarılması gerektiğini anlatan Civelekoğlu, kendilerinin de iş güvenliği konusunda önlemler almak ve 2 yıldan fazladır yürürlükte olan Başbakanlık genelgesiyle ilgili sektörün yaşadığı sıkıntıları çözmek için bir kanun tasarısı üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Orman  Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Zeki Timur ise üçte biri ormanlarla kaplı olan Türkiye'de orman alanlarının binde 2'sine karşılık gelen 48 bin hektar alanda madencilik faaliyetinin bulunduğunu, bunun Ege Bölgesi için binde 3 ve İzmir özelinde ise binde 6  olduğunu söyledi.

 

Maden işletmelerine karşı değiliz

 

“Ormancılar olarak maden işletmelerine karşı değiliz" diyen Timur, son zamanlarda dünya ve Türkiye'de çevre bilinci arttıkça ormanların korunmasına yönelik bilincin arttığına dikkat çekti. Timur, orman sahalarında yapılan madencilik faaliyetleri sonrası bu sahaların rehabilite edilmesi, eski haline getirilmesi noktasında hassasiyet gösterildiği sürece madencilerle ormancıların birlikte uzun yıllar çalışabileceğine işaret etti.

Editör: TE Bilisim