Yapımına 2009 yılında başlanan ve Yenikapı-Taksim arası yolculuğu 7.5 dakikaya, Yenikapı-Levent arası yolculuğu ise 18 dakikaya düşüren Türkiye'nin ilk metro geçiş köprüsü olan Haliç Metro Köprüsü'nün açılışını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Hizmet bizim işimiz. Bize bu yetkiyi verdiğiniz için teşekkür ederiz. Daha çok işimiz var” diyen İstanbul Büyükşehir Belediye Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ardından konuşma yaptı.

Marmaray’a binmemiş, metro hatlarını kullanmamış vatandaşların varlığını hatırlatıp herkesin hiç olmazsa bir kez bunu denemesini isteyen Başbakan farklı konulara değindiği konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Yapımı dünyanın en zor olan metro hattı oldu. 123 antik ahşap gemi ortaya çıkartıldı. 50 binden fazla tarihi eser bulundu. Bu hattı inşa ederken İstanbul’un bilinen tarihi de değişti. 4 yıl önce açılacaktı ama hassasiyetimiz nedeniyle gecikti. 

Marmaray’a binmemiş, metro hatlarını kullanmamış vatandaşlar var. Herkesin bir kere Marmaray’ı tecrübe etmesini istiyorum. 

CHP’nin başındaki genel müdür, Türkiye düşmanı bir gazeteye röportaj vermiş ‘Türkiye, 1071’den bu yana yüzünü medeniyete çevirmiştir’ diyor. Türkiye, 1071’de mi kuruldu? Türkiye’nin kuruluşunun 1071 olduğunu sanan genel müdür CHP’nin başında bulunuyor. Tarih bilgisi sıfır, coğrafya sıfır, din kültürü ve ahlak bilgisi sıfır, siyaset zaten sıfır, özgüven sıfırın altında. CHP’nin bu ülkeyi nereden nereye getirdiğini herkes biliyor. AK Parti’nin de nereye getirdiğini herkes biliyor.

Tutuksuz yargılama kararları çıktı birileri rahatsız oldu. Kimler? Paralel yapının borazanları rahatsız oldu. 17 Aralık’ta atılan adımlar samimi miydi? Her şey bir senaryoydu. Bu senaryonun aktörleri vardı. Bunlar da onun dalkavukları, borazanlarıydı. AK Parti’nin kapatılmasını isteyen demokrasiden nasibini almamışlar vardı.

Mayıs ve Haziran aylarında İstanbul’da sokak hareketleri başlattılar. Yaktılar, yıktılar, insanlara saldırdılar. Başörtülülere saldırılarda bulundular, camilerimize dahi saygısızlıklar yaptılar. Kabataş’ta yavrusuyla birlikte orada bir kızımıza yapılan saldırı ile bakın şimdi onunda üzerine oynamaya başladılar. O günden bugüne sesleri çıkmayanlar şimdi bu öyle değil, böyle diyerek bunu da yalanlamaya kalkıyorlar. Medya dünyasında amiral diye geçinenlere söylüyorum; hele hele bugün attıkları başlığı kendilerine hatırlatıyorum. Bunun altında da boğulacaksınız. Çünkü bu attığınız manşetler de doğru değil.

Adli tıp raporlarını nereye saklayacaksınız? Bu bayanların çocuğu ile birlikte orada aldığı darbe ilgili raporu ne yapacaksınız? Bunların hayatı yalan üzerine inşa edilmiştir. 8 ay geçti aradan şimdi kendilerine göre yeni yeni senaryolar hazırlıyorlar ve o hanımefendi ile çocuğu konusunda yeni bir hazırlığın içine girdiler. Benim milletim bunu yutmaz. O zaman savcının bütün tespitleri ortada, adli tıp raporu ortada siz bunu tersine çevirip kurtulmak istiyorsunuz. Çünkü altında boğuldunuz. Tarih sizi affetmeyecek. Tarih bu yanlış yanlış senaryonun yanında yer alan medyayı da affetmeyecek. 30 Mart bir dönüşüm olacak. İleri demokrasinin kırılma noktası olacak.

Gezi olayları ile 17 Aralık darbe girişimi aynı siyaset mühendislerinin işidir. Arkalarından aynı karanlık yüzler görev aldılar. Her iki olayda da aynı medya aynı vazifeyi yüklendi. Her ikisi de milli iradeyi, Türkiye'yi, Türkiye'nin küresel projelerini hedef aldılar. Şu anda olanları görüyorsunuz elinde bira şişesi ile başörtülü kızlarımıza saldıranlarla o malum paralel yapı birlikte hareket ediyorlar. Dün birileri en zor zamanlarda başörtüsünü teferruattır diyordu. Bugünde o başörtüsü düşmanlarının değirmenine su taşıyorlar.

Türkiye ekonomisine zarar vermek istediler. Gezi olaylarıyla 17 Aralık girişimi aynı siyaset mühendisliğinin işi. Bu milletin hangi milli ve manevi değeri varsa onu istismar etmeye çalışıyorlar.

Bunlar sevgili peygamberimizi kamyona bindirecek kadar ahlaksızdırlar."

Editör: TE Bilisim