Sarıyer Belediyesi, 90.yılında Lozan Mübadili vatandaşları dede topraklarına götürdü.  Üç gün süren yolculuk duygusal, heyecanlı, neşeli, umutlu ve hayal kırıklığı içeren tüm duyguları bir arada yaşattı. Dedelerinin topraklarında, onların yaşadığı sokaklarda gezenler, aile büyüklerinin yaşadığı evleri bulmak için elinde heyecandan zor tuttuğu kâğıtta tarifi yazan eski kahveyi ya da camiyi bulmayan çalışanlar, evleri bulduklarında ne söyleyeceğini bilemeyenler, bugün içerisinde yaşayan Rum vatandaşlarla tanışan ve onlara sarılarak geçmişin hasretini sonlandırmak isteyenler, 1960 yılına kadar dönme umudu içerisinde yazışmalara devam eden, fakat yaşarken bir daha o toprakları göremeyen neslin hayal kırıklıkları ve torunlarının mezarlarına serpmek üzere taşıdığı topraklar, Hepsi Lozan anlaşması gereği yüzyıllardır yaşadıkları evlerinden, topraklarından, dostlarından ayrılanların ve torunlarının hikâyeleri. Gezilen her şehirde, her caddede, her köyde ve her sokakta aynı duygular öne çıktı: özlem, barış ve kardeşlik. İki ülke halkının yok birbirimizden farkımız diyen kültürleri, şehirleri ve köyleri itibarıyla aynı denecek kadar benzerliğine dönüşen iki ülke arasında kurulan dostluk köprüsü.

 

Sarıyer Belediyesi tarafından organize edilen Lozan Mübadilleri torunlarını 90. yılında Ata topraklarıyla buluşturan Yunanistan gezisinin 1. Günü duygu yüklü anlara sahne oldu. Cuma gecesi Belediye Başkanı Şükrü Genç’in önderliğinde Bahçeköy’den hareket eden 4 otobüs ile yola çıkan heyet sabah saatlerinde Yunanistan’a giriş yaptı. Kavala’nın 22 kilometre ilerisinde yer alan  Moustheni’de kahvaltı için mola veren ekip ardından ilk durak olan Vodina’ya hareket etti. Vodina, 522 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşamış bir kent. Yeni adı Edessa olan kentin eski ismi Vodina’nın anlamı ise suyu bol demek. Şelaleleri ile ünlü olan kentin geçim kaynağı tarımcılık. Mübadele döneminde birçok mübadilin ayrılmak zorunda kaldığı yerlerden bir tanesi.

 

Edessa Belediye Başkanı karşıladı

 

Edessa’ya varan kafileyi kentin Belediye Başkanı Giannou Dimitris ağırladı. Belediye Başkanı Şükrü Genç ve tüm heyete hoş geldiniz diyen Dimitris: “Sular şehrine geldiğiniz için çok mutluyuz. İki ülke halkı daima kardeştir ve bu durum asla değişmeyecektir. Sizleri ailelerinizle birlikte burada görmek harikulade bir durum bu ziyaretlerin artmasını umuyorum. Hepinizin gözlerinin içine bakıyor ve sizleri çok seviyoruz. Bir daha savaşlar yaşanmamasını ve bu iki ülkenin arasının asla açılmamasını diliyorum.” dedi.

 

“Dostluklar arası yol yürünmezse dikenlerle kaplanır”

 

Giannou Dimitris’in ardından sözü alan Belediye Başkanı Şükrü Genç meslektaşının özellikle son söylediği sözlerin çok daha anlamlı olduğunu belirtti. Başkan Genç: “Halkları kendi haline bırakırsanız savaşlar olmaz. Mübadil dostlarımın ata topraklarına gelmelerine vesile olduğum için çok mutlu ve gururluyum. Dostluklar arası yol yürünmezse dikenlerle kaplanır. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bu yolun dikenle kaplanmasına engel olacağız. Daha sık geleceğiz. Sevgili dostlar atalarınızın toprağına bir kez daha hoş geldiniz” dedi.

 

Belediye Başkanları ardından söz alan Lozan Mübadilleri Sarıyer Dernek Başkanı Hüseyin Sönmez bu organizasyonu gerçekleştiren Başkan Şükrü Genç başta olmak üzere herkese teşekkür etti.

 

Kaplıcalar bölgesi Subotski

 

Heyetin Edessa’dan sonraki adresi sıcak su merkezleriyle ünlü ve nüfusu 6 bin civarında olan Subotski oldu. Bir diğer adıyla Aridaia. Bölgenin en önemli, geçim kaynağı sıcak kaplıcaları sayesinde turizm. Kafileyi Aridaia Belediye Başkanı Pasois Dimitris karşıladı. Misafirleri ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Pasois Dimitris bu güzel ziyaret adına teşekkür etti.

Kafile adına konuşma yapan Meclis Başkan Vekili Hüseyin Coşkun nazik ağırlamaları nedeniyle Başkan Dimitris’e teşekkür ederken; Bernard Shaw’ın ünlü sözünü hatırlattı: “Dünyada barışı sağlamak isterseniz, politikacıları öldürün yeter, halklar anlaşır.”

 

Fuştan’da duygusal saatler

 

Sarıyerli mübadillerin yoğun olarak geldiği yer Fuştan bölgesi. Kafilede yer alanların neredeyse tamamı ilk kez dedelerinin yaşadığı topraklara gidiyor olmanın heyecanını taşıdılar. Küçük bir köy olan Fuştan’a doğru başlayan yolculukla birlikte otobüslerde heyecan bir kat daha arttı. Fuştan’a yaklaştıkça artan bu heyecan ellerde hazır tutulan kağıtları da bir bir ortaya çıkardı. Aile büyüklerinden edindikleri bilgileri yazdıkları kâğıtlarda “meydan da yer alan cami arkası, kahvenin üstü, lokanta yanı” gibi betimlemelerle dedelerinin evlerine ilişkin ipuçlarını tekrarlamaya başladılar.

Fuştan’a iner inmez belirledikleri noktaları arayan mübadillerin heyecanı yüzlerinden okundu. Dedeleri ve babalarının yaşadığı evleri bulanların yaşadığı şaşkınlık ise, mutluluk ve duygusal anlar yaşattı. Bugün o evlerde yaşayan insanların kapılarını çaldılar, tanıştılar. Eski günlerden bahsederek mutlu oldular. Güle güle kullanmaları temennilerini iletmeden ayrılmadılar. Mübadele sürecinde yaşadığı bölgeden ayrılmak zorunda kalan ve bir daha o topraklara dönemeyen aile büyüklerinin mezarlarına serpmek üzere toprak dolduran vatandaşlar ile hala hayatta ama yolculuk yapamayacak durumda olan aile büyüklerine izletmek üzere evlerini ve sokaklarını kameraya çeken mübadil torunlarının döktükleri gözyaşları herkesi duygulandırdı.

Oldukça duygusal anlara sahne olan gezi sırasında tanıdık isimlere, onların anılarına şahit olmak herkesi etkiledi. Mübadil vatandaşların köy içerisinde gezinmelerini merak eden bölge halkı kapılarını açarak onlara yardımcı oldular. Yaşanan dostluk görüntüleri iki ülke halkının aslında hiçbir zaman düşman olmadığının kanıtı oldu.

 

Yunan müziği eşliğinde danslar

 

Yoğun geçen günün ardından birkaç saat otelde dinlenme fırsatı bulan heyet, akşam Yunan müziği eşliğinde yemekte bir araya geldi. Ezgilerin ve yemeklerin benzerliği iki karşı komşunun aslında birbirine ne kadar yakın olduğunu bir kez daha gösterdi. Ezgiler barış için yükseldi.

 

İzmir tadında bir şehir: Selanik

 

Lozan Mübadili vatandaşların Pazar günü mesaisi Selanik turu ile başladı. Ekip, önce otobüs ile panoramik şehir turu attı. Yunanistan’ın ikinci büyük şehri olan Selanik 2 milyon nüfusa sahip. Kordon boyu, sahil şeridi ve mimarı yapısı ile İzmir’i andıran bu sevimli şehir mübadillere yabancılık hissettirmedi. Tarih boyunca farklı amaçlarla kullanılan Selanik’in simgesi Beyaz Kule önünde fotoğraflar çektiren vatandaşlar, kendisi de bir mübadil olan simitçiden Selanik simidi almayı ihmal etmediler.

 

Atatürk’ün evi heyecanı, hayal kırıklığına döndü

 

Beyaz Kule ziyareti sonrası Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün evine doğru yol alınmasıyla birlikte bir kez daha heyecanlı anlar yaşanmaya başladı. Büyük liderin evini görecek, onun eşyalarına bakacak olmanın heyecanını yaşayan vatandaşlar Mustafa Kemal Atatürk’ün evinde karşılaştıkları manzara nedeniyle hayal kırıklığına uğradılar. Tadilat çalışması nedeniyle uzun süre ziyarete kapatılan evin içerisinde yer alan tüm eşyaların kaldırılması, sadece Atatürk’e ait fotoğraflar ve balmumundan heykeli bırakılması ziyaretçilerin tepkisine sebep oldu. Mustafa Kemal’e ait fotoğraf ve heykellerin Türkiye’de her yerde olduğu, önemli olan onun doğduğu evin eşyalarının görülmesi gerektiğini dile getiren vatandaşlar görev yapan personele şikâyette bulundular. Tanıtım kitapçığının dahi 3 yıldan fazla bir süredir gelmediğini öğrenen vatandaşlar, evin eşyasız durumu ve kitapçıkların basılmaması nedeniyle başta Kültür Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri ilgisizliklerinden dolayı eleştirdiler.

 

Sarıyer’den Sarıyer’e uzanan yolculuk

 

Selanik turu ardından bir sonraki durak Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın doğduğu Sarıyer Köyü oldu. Köyün muhtarı ile bir süre sohbet eden Belediye Başkanı Şükrü Genç bilgiler aldı. Bugün eskiye ait yapıların pek kalmadığı gözlenen köyün bir diğer önemi ise babası Ali Rıza Efendi’nin vefatı ardından Annesi Zübeyde Hanım’ın köyüne kardeşinin yanına dönmesi nedeniyle Atatürk’ün belirli bir süre bu köyde yaşaması.

 

Tüm güzelliğiyle Kavala

 

Selanik gezisi ve Sarıyer Köyü ziyareti sonrası sıra Kavala’ya geldi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa ve Kanuni Sultan Süleyman döneminin önemli ismi Pargalı İbrahim Paşa’nın önemli eseler kazandırdığı küçük bir sahil kasabası. Heyet, Kavala’da ufak bir gezinin ardından öğle yemeği yedi. Kavala görünümü ile İzmir Foça gibi yine Türkiye’den önemli merkezleri hatırlattı.

 

Kavala Belediyesi’ne ziyaret

 

Gezilen şehirlerin belediyelerini ziyaret eden Başkan Şükrü Genç bu kez de Kavala Belediyesi’ne konuk oldu. Başkan Genç, Kavala Belediye Başkanı’nın şehir dışında olması nedeniyle Başkan Yardımcısı Anastasios Hatzianastasiou tarafından ağırlandı. Babası Mudanya, annesi ise Silivri mübadili olan Başkan Yardımcısı Hatzianastasiou Başkan Genç ve mübadillerden oluşan ekibi ağırlamaktan ayrıca mutlu olduğunu belirtti. Halkların her zaman dost olduğunu ve bunun asla bozulmaması gerektiğini söyleyen Anastasios Hatzianastasiou dostluğun daim olması gerektiğinin altını çizdi.

 

Kavala Belediyesi’ne “resmi” kardeşlik teklifi

 

Kavala Belediyesi Başkan Yardımcısı Hatzianastasiou’dan sonra söz alan Başkan Şükrü Genç yerel yönetimlerin sorumluluğu ayrı olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Dostlukların kurulması ve sürdürülmesi için yerel yönetimlerin daha aktif olması gerektiğini belirten Başkan Şükrü Genç: “Biz hazırız. Zaten her zaman kardeşiz. Kalplerimiz bir. Dünya üzerinde herkesle bir fakat özellikle coğrafi olarak yakınlığımızın avantajıyla bizler daha yakınız ve aynıyız. Gelin resmen kardeş belediye olalım” teklifini sundu. Memnuniyetle karşılanan bu teklifi en kısa sürede meclis gündemine getireceğini söyleyen Hatzianastasiou, daha önce sık sık geldiği Türkiye’ye yine geleceğini, bu kez Sarıyer Belediyesi’ni de ziyaret edeceğinin sözünü verdi. Karşılıklı hediyeler sunuldu.

 

Başkan Şükrü Genç, Kavala Asya Mübadil Derneği Üyelerinin konuğu oldu

 

Belediye Başkanı Şükrü Genç’in Lozan Mübadili vatandaşlarla yaptığı bu özel yolculuk büyük yankı uyandırdı. Yerel yöneticinin bu konu ile ilgili olan duyarlılığı karşısında belediyeler haricinde sivil toplum kuruluşları da büyük ilgi gösterdi. Kavala Asya Mübadil Derneği Başkan, başkan yardımcısı ve dernek yöneticilerinin daveti üzerine bir araya gelen Başkan Genç’e, Meclis Başkan Vekili Hüseyin Coşkun ve Lozan Mübadilleri Sarıyer Dernek Başkanı Hüseyin Sönmez eşlik etti.

 

Sarıyer Belediyesi’nin sivil toplum kuruluşları ile kurduğu samimi iletişimi ve verdiği destekleri hayranlıkla dinleyen ve Yunanistan’da yerel yönetimlerden özellikle yaşanan ekonomik kriz sonrası destek alamadıklarını belirten Kavala Mübadilleri Dernek Başkanı Kıriakos Likoyrinos ve heyeti, Başkan Şükrü Genç’i tebrik ettiler. Dernek Başkanı Likoyrinos yaptığı konuşmasında tarihin her zaman iyi şeyler yazmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, “Mübadele nedeniyle bu insanlar boşuna ayrıldılar. Fakat artık geriye dönük hayıflanmak bir çözüm getirmez. Bizler bu durumun açtığı yaraları sarmaya çalışıyoruz. Mümkün olduğunca dünyanın çeşitli yerlerine giderek mübadil nesillerini buluyoruz, görüşüyoruz. İstanbul’a da birkaç defa geldik. Sarıyer böyle bir belediye başkanına sahip olduğu için çok şanslı” diye konuştu.

 

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise sivil toplum kuruluşlarının çok önemli olduklarının gerçeğinin altını çizerek başladığı konuşmasında: “Sivil toplum kuruluşları yerel yöneticilerle birlikte hareket etmelidirler. Lokomotif olan STK’lar yerel yönetimleri de işin içine çekerlerse daha kolay yol alabilirler.” dedi. Sarıyer’de farklı bir belediyecilik anlayışı ile hareket ettiklerini anlatan Başkan Genç, “Sarıyer’de var olan 80 cami, 20 kilise ve 10 ayazmanın tüm altyapı destekleri, temizlik işlemlerini yapıyoruz. Hiçbirini ayırt etmeden yapıyoruz. Ve bunu yaparken bir beklenti içinde değiliz.” diye konuştu. Kavala Belediyesi’ne yasal olarak kardeş belediyecilik teklif ettiğini anlatan Başkan Şükrü Genç ikili ilişkilerin önemine dikkat çekti. STK’ların sürekli işin içinde olması ve yerel yönetimlere yol gösterici olmasını belirten Başkan Genç, kurulan bu diyaloğun devamlılığı konusunda her adımı atmaya hazır olduklarının altını çizdi.

 

3 gün boyunca süren ve değişik duygular barındıran gezide Kavala’nın ardından İstanbul’a dönüş yolculuğuna geçildi. Başkan Şükrü Genç’e dedelerinin toprakları görme imkanı sağladığı için teşekkür eden mübadiller, dünya gözüyle bu mutluluğu ve heyecanı yaşamanın tadını çıkardılar. Gezilen her şehirde, her köyde kısacası her yerde karşılaşılan herkesin sıcak davranışı, dostluk ve barış mesajları yürekleri ısıttı. Halklar kendi haline bırakılırsa savaşlar olmaz…

 

Editör: TE Bilisim