Türk Milleti’nin Türk Devleti’nin başı üzerinde uğursuz akbabalar dolaşıyor. Suçlular sırf dokunulmazlık nedeniyle ülkeyi yönetirken, haklı hakkını alamazken, adalete güven kaybolmuşken, göreve gelme adalet benden yana bana karşı algısına göre işliyorsa, halkın adalet talebi en yüksekse, sokaktaki insan siyaset-din-yargı kıskacında mutsuz huzursuzdur.
 
Ne diyorlar?
İleri demokrasi getiriyoruz
Milletin talebini yerine getiriyoruz
Geçmişten hesap soruyoruz
Hırsızlık yapanlardan hesap soruyoruz
Yapılan zulümlerden hesap soruyoruz
Darbecilerden hesap soruyoruz
Demokrasiye müdahale edenlerden hesap soruyoruz
 
Oysa Türkiye’de; İnsanların ölmesine göz yumamayız aldatmacası ile devlet, hukuk düzeni, toplumsal barış altüst edilerek, halk çarpıtılmış ilahi mesajdan uzak çarpık din afyonuyla, hayali umutlarla, kandırılıyor, yanıltılıyor.
 
Hiç bir milli/ulusal çıkarımızın olmadığı, kazanılmış dostlardan yeni ve ebedi düşmanlar kazanacağımız, kaybettiklerimizin yanımızda kar kalacağı, daha çok insanın ve insanlarımızın da adaletsizliğe haksızlığa uğrayacağı bir İÇ VE BÖLGESEL SAVAŞA doğru sürükleniyoruz.
 
Batı stratejik kuruluşlarında geçmiş yıllarda düzenlenen gizli açık toplantılarda dile getirilen senaryolar birer birer uygulamaya konuluyor.
 
18 Mart 1915’te İngiliz, Fransız, İtalyan haçlı ittifakı emperyalist taarruza geçit vermeyen Anadolu’ydu . Şimdi2017’de ise; Anadolu, sömürgecileri işgal edecekleri coğrafyalara taşıyan köprüye dönüştürülmüştür. Çanakkale’de bağımsızlık uğruna canını vatana siper edenler, vatanın bölünmez bütünlüğü için savaşanlar, bu kez batı çıkarları için onların yanında onlarla birlikte katliamların işgallerin figüranı yapılmak istenmektedir.
 
Türkiye’yi yönetenler; ABD-İngiliz-Fransız çıkarları adına durumdan vazife çıkarıyorlar.
 
Oyunu bozanların yerini şimdi oyun oynayanlar aldı. Terörde ölen şehitleri anmıyorlar bile. Onlar vatan için savaşıp şehit oldular. Şehit kavramını bile tersyüz ettiler. Onlar için Suriye’de, Filistin’de ölenler önemli. Onların vatan kavramı yok.  
 
Bölgesel güç olacağız hayali ile ikna edilip taşeronluk yapanlar, Türkiye’ye yakışmıyor. Oyun bozucular unutulmamalıdır.
 
BOP'nin eş başkanlarından biriyiz, bu projede görevimiz var, diyenler panik içinde. Piyon görenlerin öne sürdüğü bölgesel gelişecek bir savaşa doğru gidiliyor.
 
Kore'de, Galiçya'da, Afganistan'da boşa dökülen evlat kanlarımıza yenilerinin ilave edileceği yüz karası bir savaşın narasını atanlar var.
 
Utanmadan pişkinlikle her gün Suriye diye sayıklıyorlar. Derin merkezlerin talimatını yerine getirmekte aceleleri var.
 
Olanlar olacakların göstergesidir.
Generallerinin 1/2'ü tutuklanmış bu TSK, savaş azim ve iradesine sahip midir?
Türk subayı; ABD-İngiltere ve Fransız şer üçlüsünün çıkarları için değil vatan için gerektiğinde ölmeye yemin etmiştir.
 
Ey Türk oğlu Türk, Türk Milletinin yiğit evlatları; 1951 yılında dönemin gaflet, dalalet ve hıyanet içinde olan siyasetçilerin üzerine giydirdiği ABD-NATO şemsiyesinin altında kimliğini ve kişiliğini kaybetme sürecine sokuldun.
 
Bugün gelinen durumda ise işbirlikçi mandacı haşhaşi sahte İslamcıların oyuncağına dönüştürülmek istenmektesin.
 
Taşıdığın sıfat; Türk Milletinin her şartta varlığını bekasını bağımsızlığını korumak ve kollamaktır.
 
Üstün cesaret ve moralle sahip olduğun bilgi yetenek ve cesaretle yapılması gerekeni uygulayacağın konusunda asla kuşkum yoktur.
 
Varlığı Türk Milletine armağan olan yiğitler, oynanmak isteyen oyunu bozmalısınız.
 
Bu bilinç içinde olduğunuza, çelikleşmiş iradenizle; işbirlikçilere, birlik ve beraberliğe dinamit koyanlara, örtülü örtüsüz işgalcilere, ayırımcılık yapanlara karşı duracağınıza inanıyorum.
 
Günün Sözü: Bilinçli insanın iradesi sarsılmaz.

Nurullah AYDIN
19 Haziran 2017-ANKARA