“Birimize bir şey olursa ne yaparız” dedi Hasret Gültekin
“Kalanlar ölenlere şiirler yazar” dedi; Metin Altıok
“Telaşta ateş, harda semah” dedim şiirime, canları saygıyla anarak…
2 Temmuz 93’te
Sivas şehrinin orta yerinde,
Kanadı alevler…
37  ölüm…
Otuz üç   Alevi yazar düşünür,
İkisi otel çalışanı,
Yükseldi alevler…
Kalan ikisi cehennemden gelen…
Sivas’ta canlar cayır cayır…
Alevler kızıl kan kusuyor,
Kuşlar   tedirgin,
Köpekler sessiz,
Gök kızıl,
Mavi canından bezmiş…
93 Yılının Temmuz ayı…
Karanlığın buzul çağı…
Telaşta ateş, harda semah…
Canlar döne döne yükseliyor,
Kana kana yanıyor. 
Polisi, jandarması seyrediyor,
Koray’ı Menekşe’si  döne döne yükseliyor… 
Biz Alevi Sünni kardeşlerimizle  camın öte yüzündeyiz…
90’lı yıllarda Ortadoğu ve Bosna  kızıla boyandığında,
2014’de  Kerkük kan kusarken,
Yıllardır  Suriye can pazarındayken,
Ve geldi çattı kapımıza kara kan…


***/***
Dünyanın bir çok yeri kan kusarken,  biz hep camın öte yüzündeyiz. Her yer kan kızıl… bizler bir film izler gibi  izliyoruz… Kimimiz; ilimsiz-bilimsiz, kimimiz duyarsız-kaygısız, kimimiz; uykusuz-huzursuz.Vicdanlı insan üzülür!
O gün; katiller canları ateşe atarken, telaştaydı ateş, hardaydı semah… Unutmadım. Unutamam. Camın öte yüzünde,  küle dönen benzimizle; Alevi-Sünni   hep  birlikte ağlıyorduk, hep birlikte yanıyorduk.  Goethe:"Dünya'nın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir.” demiş. Bu tehlikenin bugün Ortadoğu’daki ve ülkemizdeki halini görüyoruz… Her yer kan, cehennem! Tarih: 28.09.2015 tarihinde RTE: "Herkes ölü yıkamayı öğrenmeli" demişti. Şimdi daha da netleşiyor fotoğraf!
Ne çok ölüm gördük, ne çok yaralandık, ne çok harlandık… Harlandıkça, içten içe közlendik… Unutulur mu? Diri diri yakılan canlar unutulur mu? İnsan dini inanışları nedeniyle yakılabilir mi? Canları, insanları, ateşe atan yobazlar Müslüman değil münafık! Öncelikle bunu hafızamıza kazıyalım… Refahyol hükümetinin Adalet Bakanı Şevket Kazan katilleri korumamış mıydı?  Katillerin avukatları  Refahyol’daydı… Unutmadık! Daha sonra AKP ve Saadet Partisi’ne geçip, üst  düzey görevleri oldu bu katillerin…  Firar edenleri oldu, adalet yerini bulamadı. Zaman aşımı kararından sonra; AKP’nin cumhurbaşkanı  ismini anmayacağım zat “Hayırlı olsun” dedi. Zaten; canları yakanları da milletvekili yapan ta kendisi değil miydi? Sivas katliamı davası zaman aşımından AYM'de… ve davada katilleri savunan avukat, AYM üyesi!Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: "Bizim geçmişimizde insanları diri diri yakmak yoktur." Dedi ya, biz  Sivas’ı unutmayacağız, unutturmayacağız! Geçmişe laf atıp; “Cami yıktı!” diyor da bugüne dönüp :”Biz insan yaktık! demiyor bu hainler!
Unutmam, unutmayız. Bu dava kapanamaz, insanlık zaman aşımına uğramaz,  ölüm gelse de, telaşta ateş, harda semah…  Semahlar CAN olur, döne döne yükselir, güneş olup yağar yer yüzüne… ve katiller yerin dibine gire gire gider cehenneme…
Seray DEREN- Hür Kalem