İzleyiciyi ekranlara bağlayan ve neredeyse gerçek yaşamlarının birer parçası haline gelen diziler, özellikle son dönem pıtrak gibi çoğaldı. Talep arzı tetikledi, arz talebi besledi. ‘Bir gün herkes Türk dizileri izleyecek’ ütopyasıyla verilen gaz, sektörü çalakalem yapımlar üretme kolaycılığına itti. Gelen, gideni arattı. Giden, gittiğiyle kaldı. Bu furyada gün geldi kanal yöneticileri bile, on yıl aradan sonra birinciliği tadan Star TV’de olduğu gibi, bazı yapımların haksız yere yayından kaldırıldığını yani harcandığını itiraf etti.

Şişirilmiş dizi dünyasında durum ne?


Halkın beğeniyle izlediği ‘Koyu Kırmızı’, ‘Sudan Bıkmış Balıklar’ gibi sakin, duygu yüklü yapımlar ya da ‘Uçurum’ benzeri oyunculuğu ve konusuyla öne çıktıkları halde yetersiz bulunanların birer ikişer sonlandırılıp ‘Behzat Ç.’ gibi gerçekçilerin de ceza markajıyla bezdirilip özgünlüğünden uzaklaştırıldığı iç piyasada tüketimi garantileyenler Ortadoğu, Balkanlar ve bazı Afrika ülkelerine satışa geçip parsayı toplamayı sürdürüyor.
Yerli ekranlara, ‘kalan sağlar bizimdir’ zihniyetiyle yaklaşanlar bir yandan da ‘Kuzey Güney’, ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi dizilerle MIPCOM 2012 ve benzeri ortamlarda, ‘Bir gün herkes Türk dizileri izleyecek’ şişirmesiyle, Avrupa ve Amerika pazarlarına sızmak için gayret gösteriyor.
Ama bu alanda, Türkiye’de kıymeti bilinmeyen ‘Son’ dizisini oynatmaktan gurur duyduğunu söyleyen İsveç’in SVT kanalı ve ‘Aşk-ı Memnu’ dizisinin format haklarını satın alan Amerikalı NBC Universal dışında kayda değer bir sonuç çıkmıyor. Tabi bir de Özcan Deniz’in ‘Evim Sensin’ uyarlamasıyla bizim taklide kalkıştığımız Kore ve Çin’den talep söylentileri var.
Görünen o ki, milyonları etkileyen ve bu özelliğinden dolayı kültürelin ötesinde stratejik öneme sahip dizi alanında, henüz Avrupai kesime hitap edecek seviyeye gelinememiş.
Time Goes by (Öyle Bir Geçer Zaman Ki), Magnificient Century (Muhteşem Yüzyıl), My Partner Knows (Ben Bilmem Eşim Bilir), Fatmagul (Fatmagül'ün Suçu ne?), Fallen Angel (Kötü Yol) gibi tercüme isimlerle müşteri aramaya koyulan firmalar da bunun bilincinde zaten.
Aslında bu göstermelik arayışın beklenen sonucu yaratmaması çok da önemli değil. TRT kanalıyla başlayıp Kanal D, Show TV, Star ve ATV yelpazesine yayılan dizi ihracatı serüveninde, ithalat fazlasıyla açık veren ülke ekonomisi benzeri bir durum yaşayan ve uyarlamalarla işi götürmeye çalışan dizi sektörümüz, kalite sorgulaması yapmadan, önüne sürüleni kabule hazır iç tüketiciye sahip nasılsa.

Türk dizileri gerçekten ‘Türk’ mü?

‘Bir gün herkes Türk dizileri izleyecek’ masalının bir diğer yönü deTürk dizisi olarak sunulanların özünde, çok tutan Amerikan dizilerinden ya gizli kopya ki, buna ‘esinleme’ deme kurnazlığı hüküm sürüyor, ya da resmi uyarlama olması.
Mesela gerçekten hoş bir dizi olan ‘Krem’in ‘Ugly Betty’den ilham almadığını… Veya başlangıçta tıpkısının aynısı olup sonradan dönüşüme uğrayan ve şimdi MIPCOM 2012 fuarında ‘Türk dizisi’ etiketiyle pazarlanan ‘Kuzey Güney’in ‘Rich Man Poor Man’den esinlenmediğini kim iddia edebilir? ‘Ezel’ aynı şekilde, ‘Suskunlar’ yine öyle… Say, sayabildiğin kadar.
Kısacası hangi eli ayağı düzgün ‘Türk’ yapımının altını kaldırsak bir ‘yabancı’ çıkıyor. Tabi ‘Hanımın Çiftliği’, ‘Veda’, ‘Kötü Yol’ gibi yerli romanlardan uyarlananları ve ‘Muhteşem Yüzyıl’, ‘Harem’ tarzı tarihi esinlemeleri bunun dışında tutuyoruz.
Öte yandan bir de ‘Umutsuz Ev Kadınları’, ‘Bir Erkek Bir Kadın’ türü resmi uyarlamalar var. Kanal D’nin ‘Revenge’, ‘Monk’ gibi popüler Amerikan dizilerini yeni yılda ekrana taşıyacağını da hesaba katarsak varın siz Türk dizilerinin gerçekten Türk olup olmadığına karar verin. Bu doğrultuda da ‘Bir gün herkes Türk dizileri izleyecek’ masalına inanın.

‘Rüzgârın Yönü’yle kendi dizini kendin yarat dönemi…

Bu kendin çal kendin oyna düzeninde etkisiz eleman konumunda tutulan izleyici kesimi de, fan gurupları, twitter ya da facebook bazında çabalamakta.
Kimileri de, kafalarda sürekli soru işareti yaratan reyting ölçümlerinin inandırıcılık noktasında sınıfta kaldığı ve yapımcılar için önemli olanın güçlü destekle öne çıkıp varlığını yayıncıya kabul ettirmekten ibaret sayıldığı dizi sektörüne inat, bir takım projeler geliştirmekte.
Bunlardan biri de, Şu sıralar bir sosyal paylaşım sitesinde Engin Akyürek hayranları kendi dizilerini yazıp yayınlıyorlar. Bende sayfayı yeni keşfedenlerdenim’ diyerek söze başlayan okurumuzun işaret ettiği ‘Rüzgârın Yönü’ ismiyle yazılmaya başlanan sanal dizi öyküsü.

Engin Akyürek ve Tuvana Türkay aşkı üstüne kurulu olan ve sadece yazıdan ibaret haliyle facebook sayfasından yayınlanan ‘Rüzgârın Yönü’, tam anlamıyla ‘e-dizi’.
Sanal âlemde olmasına karşı, ciddi ciddi kadrosu yapılan ve tanıtım fragmanı hazırlanan ‘Rüzgârın Yönü’, Alev Tekin, Kübra Genç ve Özlem Diler Zurnacı tarafından kaleme alınmakta. Bu hayali ciddiyetin kadrosunda Engin Akyürek ve Tuvana Türkay dışında kimler yok ki… Yiğit Özşener, Musa Uzunlar, Berrak Tüzünataç, Sermiyan Midyat, Hülya Darcan, Serdar Gökhan, Berk Hakman ve daha pek çok tanınmış isim.
Bunları, bedava hayal ürünü de olsa senaryosunda bir araya getirip fotoğraflarla destekleyen ‘Rüzgârın Yönü’, kendi yarattığı Akyürek-Türkay ikilisinin hayranlarının rüzgârdan güç alıp 17. bölümle yoluna devam ederken, ‘Kendi dizini kendin yarat’ hareketini de başlatmış oluyor bir anlamda.
Ancak ekrandaki dayatmalara alternatif olmak açısından sanal âlemde iş yapan bu güzel girişimin, oyuncu kadrolarından senaristine belli isimlerin tekelinde hapsolan ve fırsat ortamı pek bulunamayan dizi sektöründe şansının ne derece olduğu düşündürür.
Çalıntı iddialarının havada uçuştuğu âlemde olsa olsa, ‘Rüzgârın Yönü’ emekçilerininicadı olan, Engin Akyürek-Tuvana Türkay çiftine bir dizide yer verilir. Daha olmadı facebook sayfasından yayınladıkları öyküden birileri ‘esinlenerek’ senaryo yazıp kendi fikriymiş gibi hayata geçirir. Orijinalinin sahibine de ekran başına geçip izlemesi kalır.
Dünya çapında iş yapan cümle yabancı diziyi Türkçeleştirip sonra da ‘Bir gün herkes Türk dizileri izleyecek’ diyerek böbürlenilen ortamda yaratan değil ‘esinlenerek’ sahip çıkan daima kazançlıdır. Bu da biline…


Anibal GÜLEROĞLU
www.televizyongazetesi.com