Bazı insanlar Allah korkusu ve Allah sevgisini birbirine karıştırıyorlar. Kimi insanlarda da “Ben Allah’ı seviyorum, neden korkayım?” gibi bir mantık hakim. Halbuki bu çok yanlış bir düşünce. Çünkü Allah korkusu bazı insanların sandığı gibi bir korku değil, aksine çok güzel bir korku.  Bir insanda Allah korkusu olduğu sürece Allah’a olan sevgisi, teslimiyeti çok  daha fazla artar, O’nun razı olmayacağı bir tavır göstermekten çekinir, her zaman vicdanıyla hareket eder. Allah korkusu insanın şuurunu açar. Bu nedenle Allah korkusu tüm insanlar için çok büyük bir güzellik ve nimet.
 
Allah sevgisi Allah korkusu ile birlikte olur. Çünkü Allah korkusu olmadan insan nefsini dinleyebilir, güzel ahlak göstermekten uzak durabilir. Örneğin bir insanın Allah korkusu olmasa, zor anında başkasına yardım etmeyebilir, güzel ahlak göstermesi gereken bir durumda güzel ahlak göstermeyebilir, yapması gereken ibadetleri erteleyebilir. Bir başka deyişle Allah’ın razı olmayacağı davranışlarda bulunabilir. Bu da o insan için ahirette çok büyük kayıp olur.
 
Allah insanları hem nefisleriyle, hem de vicdanlarıyla birlikte yaratmış. Eğer insanda Allah korkusu olmazsa nefsinin sesini çok rahatlıkla dinleyebilir. Nefis var gücüyle Allah’ın razı olmayacağı tavırları telkin ettiği için vicdanın sesini tam dinleyebilmek Allah korkusu ile mümkün.
 
Allah Kuran’da birçok ayette Kendisi’nden korkmamızı bize emretmiş. Bu konuyla ilgili ayetlerden bazılarını yazmak istiyorum.
 
Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşr Suresi, 18)
 
... Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır. (Bakara Suresi, 196)
 
... Allah'tan korkup-sakının ve gerçekten bilin ki, siz O'na döndürülüp-toplanacaksınız. (Bakara Suresi, 203)
 
Gördüğünüz gibi Allah’tan korkup sakınmak Rabbimizin çok açık bir hükmü. Allah korkusu insanı pek çok kötülükten uzak tutar. İnsan öldükten sonra Rabbine hesap veremeyeceği bir şey yapmaktan imtina eder. Bir aşık nasıl sevdiğini gücendirmekten çekinirse, Müslüman da çok sevdiği Allah’ı gücendirmekten çekinir. 
 
Allah korkusu olan bir insan Allah’ın emirlerine karşı çok titiz , ince düşünceli, affedici, şefkatli, fedakar olur, kendi nefsinin veya çıkarlarının peşinde koşmaz, yapması gereken hiç bir şeyi ertelemez.
 
Rabbimiz bir ayetinde Allah korkusu olan iman eden insanlara doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış vereceğini şöyle belirtmiştir:
 
Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Suresi, 29)
 
Allah’ın ayette bildirdiği “doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış” dünyada müminlere verilen en büyük nimetlerden biri. Çünkü bu “nur ve anlayış“ akıl kullanabilmektir. Aklını kullanabilen bir Müslüman her zaman Allah’ın rızasına uygun hareket edip, vicdanını kullandığı için de Allah her an ona doğru olanı ilham eder. Allah korkusunun kazandırdığı bu özellik iman edenler için Rabbimizin çok büyük bir desteği.
 
Allah’tan korkan  insanlara Rabbimizin rahmetinden iki kat vermesi de Müslümanlar için çok büyük bir lütuf. Allah bu konuyla ilgili bir ayetinde şöyle bildiriyor:
 
Ey iman edenler, Allah'tan sakınıp-korkun ve O'nun elçisine iman edin, size Kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Hadid Suresi, 28)
 
Şunu unutmamak gerekir ki, Allah’tan gereği gibi korkanlar din ahlakını samimi ve doğru olarak yaşar. O nedenle Allah korkusu bir insanın ahiret hayatını belirleyecek çok önemli bir özellik.  Allah’tan korkup sakınanlar için Rabbimiz cennetler hazırladığını bizlere şöyle haber veriyor:
 
Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır. İyilik yapanlar için, Allah'ın Katında olanlar daha hayırlıdır. (Al-i İmran Suresi, 198)
 

Ebru ALTAN